05 Ekim 2014 00:31

Zararsız düşünenler

Zararsız düşünenler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kimileri kendi gibi düşünmeyenleri ‘düşünemeyenler’ ilan eder, düşünemeyen ilan ettiklerinin düşüncelerini yanlış, değersiz, bozguncu, tehlikeli bulurlar. Böyle bulmakla da kalmaz, tehlikeli dedikleri düşünce sahiplerinin hapse girmelerini isterler. İstemekle kalmaz, hapse sokmayı öngören yasal düzenlemeleri, bu düzenlemeleri ‘hukuk’ sandıkları zart-zurtlar  alanına sokacak parlamento oluşumunu, düzenlemelere aykırılığı anında saptayarak müeyyidenin, yani hapis cezasının uygulanmasını sağlayacak yargı yapılanmasında hapis cezası istemeye ve istenen hapis cezasını vermeye hazır savcıların ve yargıçların görevlendirilmesini ilelebet süregelecek bir huzur düzeninin temelidir diye devlet düzenine katmaya çalışırlar.
Bu kimilerinden bazıları, gün olur, güce erişip iktidar oluverir; abuk sabukluklarını marifet sayıp yaymayı kişisel (ve çoğu kez maddi) çıkarlarına uygun gören ‘dün öyle-bugün böyle-yarın şöyle’ avamın çığırtkanlığında hakimiyeti sağlamış görünürler. Her açıdan sıkıştırılmış ve daralmış bir alanda kalabalıklar içindeki yalnızlıklarını bile fark edemeden sınırlar aşan, sonsuzluğa yelken açmış hayallerde taht kurduklarını sanan bu kimilerinden bazılarını ben zavallı bulurum: Düşüncelerini ‘zararsız düşünür’ sandıkları avamın oluşturduğunu, iktidarını ‘zararsız düşünür’ sandıkları bir başka avamın kullandığını, sonsuz sandıkları gücün ilk tökezlemesinde ilk tekmeyi ‘zararsız düşünür’ sandıkları avamın atacağını göremezler.
Onları zavallı bulurum ama zavallılıklarına üzülmem, zavallılıklarından nefret ederim. Çünkü ‘düşünemeyen’ ilan ettiklerinden düşüncelerini tehlikeli bulduklarını hapse attırır, ölmelerine ve öldürülmelerine zemin hazırlarken en küçük huzursuzluk duymaz, sadık eş şefkatli ebeveyn rolünü mütebessim yüz ifadesiyle oynamaya gayret ederler.
Onların zavallılıklarından nefret ederim, o kadar. Ama ‘zararsız düşündükleri’ sanılan avam ise beni iğrendirir, tiksindirir; nefretten ileri daha yoğun bir aşağılama duygusudur bunlara karşı hissettiklerim. Bu avamın zararsız sanılan düşünceleri çıkarlar üzerine kuruludur.
Zarasız sanılan ancak kişisel (çoğu kez maddi) çıkarlar üzerine kurulu düşüncelere benden okkalı bir tekme…
Ben ‘tehlikeli ilan edilen’ düşünceler olmasa sanat alanında, bilim alanında kısaca yaratıcılık alanında  hiçbir gelişmenin olamayacağına kanaat getirmişlerdenim.
Bu yazıyı yazdım çünkü kendilerini ‘zararsız düşünce sahibi’ sananların ‘düşünemeyen’ diye tanımladıklarından bazılarının düşüncelerini ‘zararlı ve tehlikeli’ ilan etmeye başladıkları yasaklar alemi dönemine adımımızı attık. Demek istediğim, ‘tehlikeli düşünenler’, birleşelim!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa