Zararsız düşünenler
Fotoğraf: Envato
Kimileri kendi gibi düşünmeyenleri ‘düşünemeyenler’ ilan eder, düşünemeyen ilan ettiklerinin düşüncelerini yanlış, değersiz, bozguncu, tehlikeli bulurlar. Böyle bulmakla da kalmaz, tehlikeli dedikleri düşünce sahiplerinin hapse girmelerini isterler. İstemekle kalmaz, hapse sokmayı öngören yasal düzenlemeleri, bu düzenlemeleri ‘hukuk’ sandıkları zart-zurtlar alanına sokacak parlamento oluşumunu, düzenlemelere aykırılığı anında saptayarak müeyyidenin, yani hapis cezasının uygulanmasını sağlayacak yargı yapılanmasında hapis cezası istemeye ve istenen hapis cezasını vermeye hazır savcıların ve yargıçların görevlendirilmesini ilelebet süregelecek bir huzur düzeninin temelidir diye devlet düzenine katmaya çalışırlar.
Bu kimilerinden bazıları, gün olur, güce erişip iktidar oluverir; abuk sabukluklarını marifet sayıp yaymayı kişisel (ve çoğu kez maddi) çıkarlarına uygun gören ‘dün öyle-bugün böyle-yarın şöyle’ avamın çığırtkanlığında hakimiyeti sağlamış görünürler. Her açıdan sıkıştırılmış ve daralmış bir alanda kalabalıklar içindeki yalnızlıklarını bile fark edemeden sınırlar aşan, sonsuzluğa yelken açmış hayallerde taht kurduklarını sanan bu kimilerinden bazılarını ben zavallı bulurum: Düşüncelerini ‘zararsız düşünür’ sandıkları avamın oluşturduğunu, iktidarını ‘zararsız düşünür’ sandıkları bir başka avamın kullandığını, sonsuz sandıkları gücün ilk tökezlemesinde ilk tekmeyi ‘zararsız düşünür’ sandıkları avamın atacağını göremezler.
Onları zavallı bulurum ama zavallılıklarına üzülmem, zavallılıklarından nefret ederim. Çünkü ‘düşünemeyen’ ilan ettiklerinden düşüncelerini tehlikeli bulduklarını hapse attırır, ölmelerine ve öldürülmelerine zemin hazırlarken en küçük huzursuzluk duymaz, sadık eş şefkatli ebeveyn rolünü mütebessim yüz ifadesiyle oynamaya gayret ederler.
Onların zavallılıklarından nefret ederim, o kadar. Ama ‘zararsız düşündükleri’ sanılan avam ise beni iğrendirir, tiksindirir; nefretten ileri daha yoğun bir aşağılama duygusudur bunlara karşı hissettiklerim. Bu avamın zararsız sanılan düşünceleri çıkarlar üzerine kuruludur.
Zarasız sanılan ancak kişisel (çoğu kez maddi) çıkarlar üzerine kurulu düşüncelere benden okkalı bir tekme…
Ben ‘tehlikeli ilan edilen’ düşünceler olmasa sanat alanında, bilim alanında kısaca yaratıcılık alanında hiçbir gelişmenin olamayacağına kanaat getirmişlerdenim.
Bu yazıyı yazdım çünkü kendilerini ‘zararsız düşünce sahibi’ sananların ‘düşünemeyen’ diye tanımladıklarından bazılarının düşüncelerini ‘zararlı ve tehlikeli’ ilan etmeye başladıkları yasaklar alemi dönemine adımımızı attık. Demek istediğim, ‘tehlikeli düşünenler’, birleşelim!
- Yücel Sayman'ın eşinden veda notu 17 Aralık 2021 04:40
- Taburcu olmak/tezkere bırakmak 30 Ekim 2021 23:16
- YAE atışması üzerine 17 Ekim 2021 00:14
- Gülünç bile olmayan bilinçli davranışlar 12 Eylül 2021 00:12
- Makul ve makbul olmayan dilin yakın tarih serüveni 05 Eylül 2021 00:12
- Yıllara meydan okuyan kitap 22 Ağustos 2021 00:13
- Güvenlik/Özgürlük: Son aşamalara doğru 08 Ağustos 2021 00:12
- Sınırları aşan kitlesel hareketlilik 01 Ağustos 2021 00:12
- Yansımalar 27 Haziran 2021 00:30
- Yeşiller Partisi 13 Haziran 2021 00:15
- Yetilerimi kamulaştırmışlar!.. 06 Haziran 2021 00:50
- Şaşırtabildiklerimizden misiniz?.. 09 Mayıs 2021 00:02