06 Kasım 2014 01:00

Akıllı

Akıllı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yandaş vatandaşa göre cumhuriyet tarihinin en akıllı hükümeti ile yönetiliyoruz. Evet, Avrupa Birliği’ne tam üyelik heyecanı ile başladıkları yönetme görevinin 12. yılında bir arpa boyu yol alabilmiş değiller ama bunun sorumlusu hükümet değil.
Peki kim?
Yandaşa göre başta, “Eyyy Ce Ha Pe”. Sonra bilumum muhalifler, solcular, Kürtler, Geziciler, kızlı erkekli içki içenler, Berkin Elvan ve ailesi, Beşiktaş Çarşı. Hatta Soma’da gazla zehirlenen, Ermenek’te su altında kalan, Ülker’de grev yapan işçiler. Bu münafık tayfa hükümetin başarısız olması için ellerinden geleni yapıyor.
Yandaş’a göre en tepedeki her şeyi hak ediyor. O, asgari ücretten alınan vergilerle toplanan paralarla, katledilen Atatürk Orman Çiftliği arazisinin içerisine yapılan 1 buçuk katrilyonluk saraya layık. O, yarım katrilyonluk uçakta özel olarak uçmalı. O, parmağıyla işaret etti mi, işaret ettiği doğduğuna pişman edilmeli. Herkes onu sevmeli.
Çünkü o, köylü Türkiye’yi bir günde şehirli Türkiye yaptı. Aynı ineğiyle, aynı davarıyla, yolun ortasından akan aynı lağımıyla, verimsiz, taşlı aynı tarlasıyla, aynı  yoksulluğuyla,  köyü, “Ey köy. Sen artık köy değil mahallesin, mahalleeee” diye mahalle yaptı. Hoopp, Türkiye bir gecede köylülükten kentliliğe terfi etti.
Hocası, binası, laboratuvarı olmayan üniversiteleri bir gecede açarak ülkenin yüksek öğrenimdeki geri kalmışlığını bir gecede çözdü(?).
Esasen ciddi ve zorlu bir çalışma ve süre sonunda elde edilebilen akademik unvanları bit pazarına düşürdü. Yandaşları bir gecede doçent, profesör yaparak ülkenin bilim adamı ve akademisyen sayısını neredeyse Avrupa Birliği ülkeleri seviyesine çıkarttı. Yandaş profesörü başbakan yaparken, yandaş olmayan profesörü, “Ne olmuş 5 dil biliyorsa, tercümanda dil biliyor” diye azarladı.
On iki senede yapılan her iyi şeyi kendilerinin yaptığına, yapamadıklarının ve kötü yaptıklarının sebebinin de muhalifler, iç ve dış mihraklar olduğuna, kredi borçlarıyla rehin aldığı, sosyal yaşamı alış veriş merkezleri ile sınırlanmış, yaşamının onda biri yollarda geçen, toplu olarak ölen bu ülkenin vatandaşlarının en azından yarısını inandırmayı başardı.
“Atlamak için çalışacağına atlayamayacağın çıtayı indireceksin ki atlayasın.” düşüncesiyle indirilen çıtadan atlayıp “Vay be ben neymişim. Devletli sayesinde çıtayı geçtim” diye daha da yandaş olanları aslında hocasının pişirdiği altı kızarmış kadayıfla ödüllendirdi.
Şimdi bunlar akıllı değil mi yani?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa