25 Aralık 2014
DİĞER YAZILARI
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
Ne çabuk unutuyoruz 26 Aralık 2024
Yeter ulan 19 Aralık 2024
Esaaad 12 Aralık 2024
Zekai Çıngıllıoğlu 5 Aralık 2024
YAZI ARŞİVİ

Her yıl sonunda adettendir bitirilen yıl ile ilgili önemli olaylardan bahsetmek. 2014 yılı bitmek üzere. Yoğun bir yıldı. Ben de 2014 yılında ailemizi en çok güldüren olaylar nelerdi diye oturup bir liste yaptım. İşte en çok güldüklerimiz.
Maltepe’den Kadıköy’e doğru gidiyoruz E5’ten. Maltepe köprüsünü geçtik. Buradan sabah, akşam, gece, ne zaman geçsem trafik felç. Hızlı gitmekten vazgeçtik, trafik şöyle 20, 30 kilometre hızla aksa razıyız ama yok. İstanbul’un bir çok yolu için gitmeden durmak normal. Ama yol boyu trafik uyarı levhası asmış. Hani şu boş yollara hiç bir şey asmayıp normal hızı kaza ile yüzde 10 aşanlara yüklü ceza yazan trafik. “RADAR”. Araçların değil hızlı gitmek, kıpırdayamadığı yol boyunca radar kontrol.
 Bizim toruna bez aldık. Ucuzundan. 80 adet 49.50 TL. Velet günde 6 kez çiş yapsa, 2 de kaka, eder 8. 80 bez 10 gün. Ayda 3 paket 150 lira. Dört çocuk 600 lira. Hadi diyelim araya zaman koyduk. En küçük beze yaparken 2’si acil baskı ile tuvaleti öğrendi. Eder 300 lira. Bez parası. Mama, okul filan yok. Asgari ücret 6 bebenin bez parası. Asgari ücret yetmeyeceğine göre baba 2 vardiye çalışacak. Bebeleri kim yapacak? Ama devletli sürekli “Dört çocuk” istiyor herkes için. Ben de 4 yetmez 8 diyorum.
Sonra bir gazete haberi. “Başbakan Davutoğlu, Tayyip Erdoğan’ın ruhuna fatiha okudu.” Haber burada kalsa kötü. Neyse ki devamı iyi. Başbakan Rize’nin köyüne gidiyor. Dede Erdoğan’ın mezarını ziyaret ediyor. Sevaptır. Ben de İstanbul’a gittiğimde Kızıl Sultan Abdülhamit Han’ın Cağaloğlu’ndaki mezarını ziyaret ediyorum, zaman kalırsa kendi dedeminkini. .
Yani bir de bu yıl bizim eve hırsız girseydi. Hırsızı tam kaçacakken yakalasaydım ve mallarımı alıp adamı bıraksaydım. Adam ertesi gün ağabeyi ile kapıya dayanıp, “Ben gece uyumadım. Kilidi kırmak için uğraştım. Eve girip ufak tefek malları ve biraz da nakit parayı aldım. Onlar benim hakkım deseydi. İri yarı ağabeyi de hırsızı destekleyip malları geri alsaydı ve bu ek mesaiden dolayı salondaki dededen kalma vazoyu da isteseydi. Sonra vazoyu satıp parayı “Green Peace” örgütüne bağışlasaydı tam olacaktı. İyice bir gülecektik ailecek. Ama olmadı.

Evrensel'i Takip Et