‘Yargıda cumhuriyet çağı’...
Bu Aydınlık’ın yıl sonu manşeti! Yargı, biliniyor, tepeden tırnağa hallaç pamuğu gibi atıldı, atılıyor. “Düşmez kalkmaz bir Allah”! Bakıyorsun en tepedesin.. Sonra.. Hoop görevden alınıyor ya da Fizan’a sürülüyorsun!
Neden? O da biliniyor: “Yargı darbesi” yapılmıştı –iddia bu. Yargı darbe yapar da yargıya darbe yapılmaz mı? Yürütmenin eli armut mu topluyor? “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” denmişti ya, bir darbe yapmaya yeltenene kırk darbe yapılırdı: Vur Allah vur!
Hep birlikte yapmışlardı.. Sen de savcısıydın “darbeciler”in.. Bunlar artık söylene söylene eskidi. Ne kötülük yapılmışsa tümünün “günah keçisi” “Cemaat” ilan edilse de, evet tartışmasız, birlikte yapmışlardı. Ne gam! 40 kez tersi söylenince o akıllara kazınır diye düşünülüyor. Hani “40 defa deli dersen deli olur”muş ya! Tıpkı 17 ve 25 Aralık’ın “darbe” dene dene darbe saydırılmaya çalışılması gibi. Haydi darbe; peki ya kutularla paralar? Zırnık rüşvet, yolsuzluk yok mu? Geçtik.
Beraberlerdi. Beraberlikleri bozuldu. İkisi de gerçek. Bozulunca ne oldu? Yeni beraberlikler oluşmadı mı? Oluşmaz mı...
“Darbeci” yargı hallaç pamuğuna döndürülünce yerine “yenisi”ni koymadan olmazdı. Maazallah adaletsiz ne yapardık! Bir kez “adalet”i, hem de “Türk milleti adına” yanlış dağıttılar diye hep yanlış dağıtacak değillerdi ya, kişileri değiştirivermek üzere seçim yöntemleriyle birlikte yasaları değiştiriliverirdi, olur biterdi. Adalete kavuşurduk!
Ergenekon’dan sanık Doğu Perinçek teminat veriyor, inanmayan ayıp edecektir: “Türkiye’de adalete kavuşmak isteyen herkesin yüreği ferah olsun. Ülkemizin ufkundaki aydınlanma, Yargıda başladı”!!!
Önce HSYK, ardından hızla kurulan 9 daire ve en son Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu seçimleri yapılmış ve Cemaat’e karşı kurulan ve “hükümetin desteklediği”ne dair herkesin fikir birliği ettiği “Yargıda Birlik Platformu” (YBP) ezici bir zafer kazanmıştı. AKP ve Aydınlanma! AKP ve “adalet” –Hey gidi Perinçek hey! Fetvayı veriyor: “Artık Yargıtay, Atatürk’ün Yargıtay’ıdır.” Atatürk’ün İstiklal Mahkemeleri ve Kılıç Ali’lerini bir yana koyalım. AKP ve Atatürk! Birlikte? Beraberce Yargıtay’a sahip çıkıyorlar! Yoksa koymayalım mı: AKP ile Atatürk ancak –tabii ki Kürt ve Alevi karşıtlığını da kapsayarak– eşitlik ve demokrasi karşıtlığı ve burjuva “kamu düzeni” savunuculuğunda yan yana getirilebilir; Perinçek, “adalet”ten söz ederek bunu yapmaktadır: Burjuva milliyetçi kamu düzenini savunmada birlik!
Yargıtay 19. Ceza Dairesi Başkanlığına, zamanında evi aranan S. Kanadoğlu’nu ziyarete gidip ondan “moral aldı”ğını söyleyen, İlhan Cihaner’i kurtarma planları hazırlamak ve “Ergenekon’un Yargıtay’daki başı” olmakla suçlanan ve Hamdi Yaver Aktan.. 21. Ceza Dairesi Başkanlığına, Ankara C. Başsavcısıyken –yeni HSYK Başkanvekili olan Metin Yandırmaz gibi 21 yargı mensubuyla birlikte– Ergenekon şüphelisi olarak mahkeme kararıyla telefonları dinlenen Hüseyin Boyrazoğlu.. Ve bu ikisi, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın “ekibimden” dediği eski YARSAV üyesi M. Şebnem Günaydın ile birlikte “Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu”na seçiliyor. Yeni 9 dairenin başkanlığıyla 12 “Kurul” üyeliğini YBP kazanıyor. İşte “yargıda devrim” bu!
“Ergenekoncular”la AKP el ele! Eski ittifakın yerine yenisi! Perinçek’e teorisini yapmak düşüyor!
“Devrimci” YBP’nin sözcüsü Ankara savcısıyken İşçi Partisi’nde aramadaki uygulamaları nedeniyle polisleri soruşturup dava açan ve bu nedenle görev yeri değiştirilen Abbas Özden, “Bir yerlerden talimat alarak iş yapılmasın, hukuk uygulansın. Biz hukukun üstünlüğü diyoruz” demiş. Şimdi biliyoruz, “hukukun üstünlüğü” geçerli. 17 ve 25 Aralık emirle falan değil, böyle kapatıldı. Saray da kaçak değil! Ve Atatürk Orman Çiftliği arazisi üstünde yapılmadı!
Evrensel'i Takip Et