Bu ayın sonunda ABD Kongresi 11 Eylül sonrası çıkartılan Vatanseverlik Yasası’nın rafa kaldırılıp kaldırılmayacağını tartışacak. Bu tartışmanın hemen öncesinde alınan bir mahkeme kararı işleri epey karıştıracak gibi. Mahkeme, Milli Güvenlik Ajansının(NSA) Vatanseverlik Yasası’nın 215. maddesine dayanarak yürüttüğü ve Snowden belgeleri sayesinde ortaya çıkartılan kitlesel telefon gözetleme programını yasa dışı buldu. Kararı alan mahkemeye göre Vatanseverlik Yasası’nın 215. maddesi bu genişlikte kitlesel bir gözetlemeye izin vermiyor. Söz konusu dava 2013’te Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) tarafından açılmış ve mahkemece rededilmişti. Alt mahkemenin ret kararını geçersiz kılan üç üyeli üst mahkeme 215. maddenin NSA’nın şu an yorumladığı genişlikte yorumlanamayacağına hükmetti.
Bu karar şimdilik NSA’nın gözetleme programını durdurmaya yetmiyor. Ancak üst mahkemelerden herhangi biri bu kararı iptal etmezse NSA gözetlemeyi sonlandırmak zorunda kalabilir.
Karar iptal edilmediği takdirde NSA’nın gözetleme programını sürdürebilmesinin bir diğer yolu da Kongrenin yasalarda ilgili değişiklikleri yaparak NSA’ya bu tip bir gözetleme için açık ve net bir şekilde izin vermesi. Bu karar üst mahkemece iptal edilse dahi Kongrenin Vatanseverlik Yasası tartışmalarında da belli ölçekte etkili olması bekleniyor.
Vatanseverlik Yasası’nın gözetlemeye izin vermesi ya da vermemesi ortadaki gözetleme gerçeğini değiştirmiyor. Yasal ve yasa dışı gözetleme başta ABD olmak üzere iktidarlar tarafından yaygın bir şekilde kullanılı-yor. Bu gözetleme ile yasal alanda yapılan mücadele önemli olmakla birlikte tek başına yeterli değil. Kullanıcılara da ciddi rol düşüyor. Başta iletişimde şifreleme kullanılması olmak üzere gözetleyicilerin işini zorlaştırmak üzere yapılabilecek pek çok şey mevcut. GPG ve Redphone benzeri şifreli iletişim uygulamalarının kullanılması, TOR ya da VPN kullanılarak internet gezintisinin gizlenmesi, disk şifrelemesi gibi çözümler potansiyel gözetleyicileri zora sokacaktır.

Evrensel'i Takip Et