‘*Alay et yıkılacaklar!’

1800’lü yılların Fransa’sında 
*Daumier, böyle seslenir halka 
‘Alay et yıkılacaklar!’

Büyük Gezi direnişinin 2. yılında  isyan ve direnişlere ilişkin neden Gezi? sorusunu yanıtlamak istedim. 7 Haziran seçimleri bu isyan ve direniş kültüründen süzülerek gerçekleşecektir. Özellikle HDP’nin tam da Daumier’in söylediği gibi “Alay et yıkılacaklar!” sözünü doğrularcasına izlediği politika mizahın ve sanatın gücünü bir kez daha göstermektedir. HDP’nin “Seni Başkan Yaptırmayacağız!” sloganı bunun bir örneğidir. 

Dünya her yüzyıl büyük direnişlere tanık oluyor. Türkiye’de de yıllardır direnişler oluyor. Gezi direnişi bu direnişlerin bir devamı olarak okunabilir. 

‘70’li yıllardan bu güne kronolojik bir döküm yapsak (Ki yaptım bu sayfalara sığmayacak kadar uzun bir yazı çıktı) Gezi’ye gelişin nedenlerini ortaya çıkartıyor. Meselelere sonuçlardan değil de nedenlerden bakmak önemlidir. Geriye doğru her on yılı üst üste koyduğumuzda her on yılın isyan ve direnişleri kendi dilimleri içinde ağırlık kazanır. Gezi direnişleri bu on yılların isyan ve direnişlerinin toplamı olarak okunabilir. Ekonomik, demokratik, sosyal alandaki şikayetlerin isyana ve direnişe dönüşmesinin adı olmuştur Gezi direnişleri… 

Yukarıda saydığım ve sayamadığım nedenlerin üstüne neoliberal politikaların uygulanmaya başlandığı ‘90’lı yıllardan itibaren yüksek maaş alan beyaz yakalıların son yıllarda hızla inişe geçmesi, kendisini işçi saymayan ve “Ben memurum plazada çalışıyorum” diyenlerin durumu, yerlerini alan gençlerle doldukça geleceksizlik  ve yoksulluk sınırlarına yaklaşmaktaydılar. Hükümetin uyguladığı neoliberal politikalar sermaye ile emek arasındaki dengesizliği arttırarak kızışmasına neden olmuştur. Bu anlamda Hükümet kendi medyasını kurmuş, var olanları kendini desteklemek zorunda bırakmıştır. Her alanda halkın olan her şeyi özelleştirmiş ya da kendi yanına çekmiştir. Adaleti, hukuku, sansürü, asker ve polis mekanizmalarını sermayenin çıkarlarına göre yeniden dizayn etmiştir. 

Gezi direnişleri yukarıda  özetlemeye çalıştığım ve AKP hükümetinin uygulamalarından zarar görenlerin birleşerek ses çıkardığı bir isyan ve direniş olmuştur.

Bu halk hareketi, 27 Mayıs’ta gezi parkında 3-5 ağaçla başlamış, haziran ayında tüm ülkeyi sarmış, dünyaya örnek olmuş inişli çıkışlı 3 ay yoğunluğu hissedilmiş sonrasında forum kültürüyle parklardan üniversitelere yayılmış şekilde halen devam eden bir süreç yaşanmaktadır. 
‘Gezi bitmiştir’ diyenlere ise en bariz örneği Taksim meydanının kapatılması ve 1 Mayıs’ta dahi yasaklanmasını söyleyebiliriz. Yetmedi metal işçilerinin son günlerdeki direnişlerini gösterebiliriz…
Bu nedenlerle 7 Haziran seçimleri önemlidir. HDP’nin Meclise girmesi, Biz’lerin Meclise girmesi olacaktır. 

Sanatçılar, kara mizahın güçlü diliyle ilk andan itibaren yaratıcılıklarını konuşturmaya devam ediyorlar. “Alay et, yıkılacaklar” diyerek…

*Daumier; ressam, heykeltıraş ve karikatürist olan bir sanatçıydı. Politik kişilere dair karikatürleri ve yurttaşlarının davranışlarına ilişkin eleştirileriyle tanınmıştır.