Futbolda kaldığımız yerden devam mı?
Fotoğraf: Envato
Memleketin her yanı yangın yerine dönmüşken süper sıfatlı ligimizde bu hafta Fenerbahçe-Eskişehirspor maçıyla birlikte start alıyor.
Podolski, Van Persie, Nani, Gomez gibi dünya yıldızlarını transfer ederek geçen sezon “passolig” ile başlayan taraftar boykotunu kırmaya çalışan üç büyüklerin başarılı olup olmadığını sezonun başlamasıyla birlikte göreceğiz.
Takımlar yeni transferler için son düzlüğe girerken, futbolda “sarayın” işaretlerine göre yapılanmaya devam ediyor.
Demirören yönetimi bütün başarısızlığına rağmen, gelen bir işaretle kendisini en çok eleştiren kulüp yöneticilerinin bile oylarını alarak yeniden seçildikten sonra icraatlarına başladı. MHK’nın başına hakemlik hayatında hiçbir başarısı olmayan Kuddusi Müftüoğlu getirildi. Daha önce AKP’den belediye başkan adayı ve milletvekili adayı olup hiçbirinde seçilemeyen Müftüoğlu’na böylece bir koltuk bulunmuş oldu.
Kulüpler Birliği’nin başkanlığına da saraya akraba ilişkileriyle bağlı olan Göksel Gümüşdağ seçilince sacayağı tamamlanmış oldu.
Bir diğer önemli gelişmede uzun zamandır TMSF’nin elinde olan yayıncı kuruluşun, hala açıklanmayan bir bedel karşılığında, ihalesiz olarak bir Katar şirketine devredilmesiydi. Söz konusu Katar olunca “işaretin” nereden geldiğini söylemeye bile gerek yok. Yeni patronuyla yayıncı kuruluşun ilk icraatı ise Shaktar-Fenerbahçe maçını paralı kanalın abonelerine bile 30 liraya satması oldu. Sosyal medyada binlerce kişinin protestosuna rağmen yayıncı kuruluş “dolandırıcılık” anlamına gelen bu uygulamadan geri adım atmadı.
Bu “dolandırıcılığa” karşı spor medyası ne yaptı? Söz konusu Katarlı hemşerileri olunca havuz medyası zaten olayı görmezden gelmeyi tercih etti, TFF başkanının emrindeki gazetelerin spor yazarları da “üç maymun” kervanına katılınca “soygun” rahatça gerçekleşti.
Böylece gördük ki “passolig” ile hem taraftarı fişleyip hem de rant alanı yaratanlar şimdi de gözlerini futbolu televizyondan izleyen seyircilerin cebine dikmişler.
O arada öğreniyoruz ki, Federasyon işi gücü bırakmış 2015-2016 sezonunu Hasan Doğan sezonu olarak ilan etmiş. 4 ay federasyon başkanlığı yaptıktan sonra vefat eden Hasan Doğan’ın adı neden bir sezona verilir ki? Başkan olmadan önce futbol ile hiç ilgilenmemiş, dönemin başbakanı olan Erdoğan’a yakınlığı nedeniyle “siyaseten” federasyon yönetim kuruluna alınıp, sonra 4 ay başkanlık yapması dışında Hasan Doğan’ın memleket futboluna kalıcı ne tür bir katkı biz bilmiyoruz ama herhalde Demirören biliyor…
Lefter sezonu, Metin Oktay sezonu ya da Baba Hakkı sezonu tercih edilmeyip, Hasan Doğan sezonu denmesi “saraya” bir selam sarkıtıp, gelecekte kendi adlarına sezon ilan etmenin alt yapısını hazırlayarak bir taşla iki taş vurma kurnazlığı değilse nedir?
Dünyanın en pahalı teknik direktörlerinden biri olan Fatih Terim eliyle milli takım FİFA sıralamasında 45. sıraya kadar düşerek “4. Torba” takımı haline geldi. Kulüp takımlarından ikisi UEFA kupası 3. ön eleme aşamasında Eylül’ü bile göremeden Avrupa’ya veda etti. Kulüp takımlarının önemli bir kısmı UEFA kriterlerini yerine getiremediği için Avrupa’dan men edilme eşiğinde ama Demirören federasyonunun bütün derdi futbolun kurumsal yapılarını “sarayın” isteklerine göre şekillendirmek.
Demek ki geçen sezon kaldığımız yerden çok da fazla bir şey değişmeden yola devam ediyoruz.
Hatta o kadar benziyor ki bu satırlar yazıldığı sırada haber kanallarında Fenerbahçeli milli oyuncu Mehmet Topal’ın arabasına silahlı saldırı yapıldığı haberi düştü. Topal, arabasının kurşun geçirmez camları sayesinde saldırıyı yaralanmadan atlattı. Geçen sezonun son bölümünü 4 Nisan’da Fenerbahçe futbol takımının otobüsüne yapılan silahlı saldırıyla kapatmıştık. Bu sezonu da aynı takımın milli futbolcusuna yapılan silahlı saldırıyla açıyoruz.
Bu karanlık tabloda sezon başlıyor.
Her şeye rağmen, barışın yeniden filizlendiği bir ortamda, sevdalandıkları renkler farklı sevdaları aynı olan bütün taraftarlara güzel futbolla dolu başarılı bir sezon dilerim.
- Rasim Ozan gitti futbol medyası temize mi çıktı? 30 Kasım 2017 00:15
- Fenerbahçeli medyayı deşifre edelim 16 Kasım 2017 00:26
- Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan gerisi yalan… 25 Ekim 2017 23:01
- 'Yıldırım Demirören yeter' 05 Ekim 2017 01:21
- Ne etti la bu Aykut Kocaman size? 21 Eylül 2017 01:00
- Aykut Kocaman'a niye saldırıyorlar? 14 Eylül 2017 00:15
- Federasyon, Tribün Mühendisliği: Beleştepe, Göztepe, Konya... 24 Ağustos 2017 00:15
- Terim kovuldu sıra Demirören’de mi? 04 Ağustos 2017 01:01
- Terim ve Demirören'e sonsuz teşekkürler! 20 Temmuz 2017 01:00
- Futbola da adalet lazım 13 Temmuz 2017 00:15
- Arda Turan'a neden kızıyorsunuz ki? 15 Haziran 2017 00:30
- Şampiyonluklara seviniyor musunuz? 01 Haziran 2017 01:00