Rüşvetin belgesi, Platini’nin foyası!

Michel Platini muhteşem bir futbolcuydu. Keşke adını duyduğumuzda onu sadece futbolculuğuyla anabilecek olsaydık. Oysa o futbol artistliğinden sonra futbol yöneticiliğinin karanlık dehlizlerine dalmayı tercih etti. Dalışı da afiliydi doğrusu. “FIFA, günümüz futbolcuları için ne anlama geliyor? Hiçbir şey! Futbolcular 5 yıldızlı otellerde kalan ve pahalı lokantalarda yemek yiyen tiplerden başka bir şey görmüyor. Bunu değiştirmek istiyoruz” dediğinde yıl 1998’di.
Platini o yıl, Fransa’da düzenlenen Dünya Kupası’nda organizasyon komitesinin başındaydı ve FIFA seçimlerinde de Sepp Blatter’i destekleyenler arasındaydı. O tarihten sonra da Blatter’in en yakınındaki isimlerden biri olmaya devam etti.
1999-2002 arası danışmanlığını yaptı, 2007’de UEFA başkanı olurken arkasında Blatter vardı.
Mesleğin inceliklerini ondan öğrendi ve işin doğrusu çok iyi bir öğrenciydi.
Paris’te sonradan PSG’yi satın alan Katar emirinin oğlu ve dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yediği yemek sonrası, 2022 Dünya Kupası için oyunu Katar’a çevirmesi ve bu arada oğlu Laurent’e de Katarlı spor giyim firmasında da iş bulması, onun Blatter’i bile kıskandıracak melekeler edindiğinin kanıtıydı.
Fakat aynı dönemde hocası Blatter’le arası bozuldu. Çünkü Blatter verdiği sözde durmamış, 2011’de de aday olacağını açıklamıştı. Oysa planda Blatter’in görevi Platini’ye devretmesi vardı. Bunun üzerine 2010, Platini için Blatter’e muhalefet ve FIFA başkanlığı için adaylığını açıklama yılı oldu. 2011 baharında ise bir anda adaylıktan çekildi ve mayıs ayında da UEFA üyesi 53 ülkenin delegelerine seçimlerde Blatter’e oy verme çağrısı yaptı.
Platini, sonraki süreçte Blatter muhalifi olmaya devam etti ancak 2011 yılındaki bu esrarengiz geri çekilişi hiç anlaşılamadı.
Ta ki bugüne kadar!
Blatter’in FIFA adındaki çiftliği, her hafta gündeme yeni bombalar düşürüyor. Son olarak İsviçre Başsavcılığı, ayyuka çıkan şaibeler sonrası görevi bırakacağını açıklayan Başkan Blatter hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın iki dikkat çekici unsuru var. Bunlardan biri, yıllarca karanlık çarkın dönmesinde yadsınamayacak emekleri olan “FIFA Yolsuzlukları Karayipler Şubesi Başkanı” Jack Warner’la 2005 yılında imzalanan bir televizyon anlaşmasına dair. Hatırlanacağı üzere Warner’ın yediği naneler FBI tarafından meydana çıkarıldıktan sonra Blatter de onun arkasından çekilmiş bunun üzerine Trinidad Tobagolu futbol baronu, eski başkanını “Gerçekleri açıklarsam futbol tsunamisi olur” diye tehdit etmişti.
Soruşturmanın ikinci ve bu yazının da ana konusunu oluşturan tarafı ise UEFA Başkanı Michel Platini’ye 2011 şubatında yapılan 2 milyon franklık (yaklaşık 2 milyon dolar) ödeme. Konu hakkında yetkili makamlara tanık sıfatıyla 4 saat boyunca ifade veren Platini, yaptığı açıklamada mevzubahis paranın 1999-2002 arası FIFA’da görev yaptığı dönemdeki kontratı uyarınca ödendiğini iddia etti.
Elbette bu açıklama fazlasıyla kuşku uyandırıcı. Yoğun kuşku bulutunda akla gelen ilk soru 2002 yılında sona eren bir işin ödemesinin neden 2011 yılında yapıldığı!
Meseleden daha da kıllanmamızı sağlayan şey ise yukarıda özetlediğimiz hareketli 2011 yılı!
Yeterince açık olmadıysa şöyle yapalım:
2010: Blatter’in koltuk sevdasıyla, çırağı Platini’ye FIFA başkanlığı için verdiği sözden caymasıyla aralar bozulur.
2010: Platini, aday olacağını medyaya açıklar. Blatter’e karşı muhalefete başlar.
2011 şubatı: Blatter, Platini’ye 2 milyon franklık ödeme yapar.
2011 baharı: Platini aniden adaylıktan çekilir.
2011 mayısı: Platini, UEFA ülkelerine Blatter’e oy verme çağrısı yapar.
Rüşvetin belgesi mi olur! Vallahi bunun belgeden eksiği çok az!
Tablo müthiş biçimde şüpheli ve Platini’nin açıklamaları da hiç inandırıcı değil. Bu gelişme, kısa süre içerisinde Platini’nin şubat ayındaki seçimlerden çekilmek zorunda kalmasını sağlayabilir. FIFA’da her gün ortaya çıkan skandallar sonrası yeni seçilecek başkandan “temizlik”, “değişim”, “yenilenme” gibi vaatler bekleniyor. Platini’nin öz geçmişinin bu vaatleri karşılayacak nitelikte olmadığı son iddiayla birlikte daha da netleşti.
31 Temmuz 2015’te bu sayfada yazdığım “Platini, güven vermiyor” başlıklı yazıda Fransız futbol adamının FIFA’nın bir yolsuzluk cenneti olmasının baş müsebbibi olan Blatter rejiminin baronlarıyla anlaşarak FIFA başkanlığını garantiye almaya çalıştığından bahsetmiştim.
O dönem Platini, Asya Futbol Konfederasyonu Başkanı Şeyh Salman bin İbrahim el Halife ve Kuveyt’in FIFA İcra Heyeti Üyesi Şeyh Ahmed el Sabah’la vardığı uzlaşmalarla başkanlığı cebine atmış görünüyordu. Bugünse tablo tamamen değişmiş durumda.
Blatter’e yapılan son operasyon Blatter’den çok Platini’yi vurdu. Jack Warner’ın bahsettiği “tsunami” gelmek üzere!