12 Mart 2016 00:51

‘Yargı yetisinde kriz’

‘Yargı yetisinde kriz’

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ödevini yapmamış öğrenciler kopya yapar. Ben de bugün, yazının başlığı dahil, tümünü kopya yapıyorum. Türkiye öylesine savruluyor ki, değerli okuyuculardan özür dileyerek ve gelecek haftaya kadar toparlanmaya çalışarak, bugünkü yazımın böyle kabul edilmesini rica ediyorum. Umarım kopya ettiğim bölüm bazı anılarınızı çağrıştırır ve beğenirsiniz.

“Arent’e göre bir ölüm makinesi olarak işleyen Nazi devlet aygıtına yıllarca hizmet eden Eichmann’ın dikkat çekici yanı, kötülük timsali şeytan ya da canavar olması değil, sıradanlığı ve düşünme ve yargılama becerisinden yoksunluğudur. Savunması sırasında başvurduğu basmakalıp ifadeler; hayatı boyunca yalnızca görevinin gereklerine ve üstlerinin buyruklarına özenle itaat eden sadık bir yurttaş ve iyi bir aile reisi olarak davranmış olduğunu sıklıkla vurgulaması; Yahudilerin öldürülmesinden değil, sadece tehcirinden sorumlu olduğu konusundaki ısrarı; Arent’e ghöre bütün bunlar Eichmann’ın etik yargı yetisinin aşındığının , haklıyı haksızdan ayırma becerisini tamamen yitirdiğinin ispatıdır. Aklını, vicdanını ve yargı yetisini dogmatik ideolojilere teslim eden son derece sıradan insanlar, akıl almaz bir zorbalığın ve örgütlü bir kötülüğün aracı veya tetikçisi haline gelebilirler.

İşler artık böyle yürüyordu,..her şey Führer’in emirlerine dayanıyordu. ...Bürokratlar, siyasi elitler, akademisyenler ve din adamları da dahil olmak üzere saygıdeğer üst tabakanın coşkuyla arka çıktığı bu buyruk ve yasalara sıradan bir vatandaşın, işinde gücünde bir devlet memurunun karşı çıkması beklenebilir miydi?

Adil (ve dolayısıyla meşru) olan ve olmayan yasalar arasında ayırım yapabilmek ve insanlık suçu işleyen eli kanlı bir rejime itaat etmemek ancak, yasaları etik bir düzlemde değerlendirip yargılayabilmekle, haklıyı haksızdan ayırabilmekle mümkün. Kuşkusuz tiranlık koşullarında ve özellikle totaliter bir rejimde itaat etmemek ancak, kamusal yaşamdan tamamen çekilmek ve rejimin işlediği suçlara doğrudan veya dolaylı olarak iştirak etmemek anlamına gelebilir. Eichmann’ın bu müthiş uyum kabiliyetinin ve haklıyı haksızdan ayıramamasının asıl sebebi, bağımsızca düşünme ve kavrama yeteneğinden, içinde yaşadığı koşulları herhangi bir verili buyruğa uymaksızın tahlil edebilme becerisinden yoksun oluşuydu... Fakat asıl sorun, tam da Eichmann gibi onlarca insan olmasından, onlarcasının ne sapık ne de sadist olmasından; ne yazık ki hepsinin eskiden de şimdi de dehşet verici bir biçimde normal olmasından kaynaklanıyordu.
Elbette hepimizin içinde bir Eichmann yattığı anlamına gelmiyor. ...bir ülkenin kökten ahlaki bir çözülme yaşadığı bir dönemde bile haklıyı haksızdan ayırabilen ve kendi bağımsız yargısına göre hareket edebilen bir avuç insan vardı. Onları çoğunluğun akıntısına kapılmaktan alıkoyan, hemen herkesin üzerinde hemfikir olduğu görüşle taban tabana zıt olmasına karşın, sadece kendi yargılarına göre hareket ederek haklıyı haksızdan ayırabilmeleriydi. Yargı yetisi, tikel durum ve olayları, onları önce ezberlenmiş herhangi bir evrensel ilkenin veya dışarıdan dayatılan herhangi bir buyruğun altına yerleştirmeden, kendi özgüllükleri bağlamında etik bir sorgulama süzgecinden geçirerek haklıyı haksızdan ayırma becerisidir. Bilhassa olup biteni doğru bir şekilde yargılayabilmenin hayat memat meselesi haline geldiği tarihsel kriz anlarında, hemen herkesin keyfi yasa veya buyruklara veya kamuoyu baskısına kapılıp gittiği istisnai durumlarda bu becerinin hayata geçirilebilmesi, bir durup düşünmeyi, mevcut koşullara eleştirel mesafeden bakabilmeyi ve konformizme direnmeyi gerektirir.”

Yazıyı, esin kaynağı olan Hannah Arendt’in cümlesi ile bitiriyorum: “Şu habis itaat sözcüğünü etik ve politik düşünce lügatımızdan söküp atabilseydik çok kazançlı çıkardık.”

Kaynak: Devrim Sezer, “Yargı ve Etik: İtiraz, Tartışma, Demokrasi: Arendt’te Yargı Yetisinin Etik ve Politik Önemi”, Yargıya Felsefeyle Bakmak (der. K. Güleç & Ö. Duva), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2016. S. 111-115.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa