18 Mart 2016

Barış ve özgürlüğün olmadığı yerde zor, şiddet ve terör hakim olur.
 Kaos yaratılarak insanlar birbirlerine düşman edilir. Toplumsal hafıza ve bellek karartılarak, şiddet ve terör meşrulaştırılır. Hepsinden önemlisi  ve tehlikelisi kanıksama olağanlaştırılır.
Ses, yazı ve görüntüler şiddetin kanıksanmasının dili olarak toplumsal yaşamı etkiler.
Şu söz yerini bulur:  “Ya bendensin ya da teröristsin.”
 Meclisteki seçilmiş vekil, akademisyen, gazeteci, avukat, sanatçı ... müsveddeleri(!). Özce, toplumda meslekler, kişiler, kurumlar itibarsızlaştırılarak korku imparatorluğu yaratılır. Çıplak gerçekleri gösterenler, barış, kardeşlik, eşitlik, hak, hukuk kavramlarını kullananlar terörist ilan edilir.
Karşılığı muhalefetin ortadan kaldırılarak ya da susturularak dikta rejiminin demokrasi diye yutturulmasıdır.
Artık sözün bittiğini biliyoruz.
 Hukukun askıya alındığı, muhalif kişi ve kurumların düşman ilan edildiği bir zaman dilimindeyiz.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et