İyesi olmak
Fotoğraf: Envato
Muğla’ daydım…
Oranın ilçesi Yatağan’dan çağırdılar.( Bir de Denizli’nin Yatağan’ı var.)
Danışacakları bir konu vardı.
Gittik…
Önce Pınarbaşı’na götürdüler bizi…
Aydın- Muğla yolu üzerinde, Yatağan sapağından sonra Bozarmut geliyor. Bozarmut’tan sağa sapıp dört km ötedeki Bozüyük üzerinden ulaşılıyor Pınarbaşı’na.
Anlatmıştım yıllar önce… Bedri Rahmi Eyüboğlu ile bir yola çıktık mı önceden bilmediğimiz bir yola sapıverirdik. Kısacık bir sapmadan sonra ne güzellikler, ne ilginçlikler bulurduk bilseniz. Şaşar kalırdık…
Pınarbaşı’nın önünden yıllar boyu geçip gitmiştik nasılsa…
Koca koca çınarlar altında buz gibi bir pınar: Pınarbaşı… Çınarlardan biri de 800 yıllık…
Çevre sıcaktan kavrulurken Pınarbaşı’nda iremi buluyorsunuz.
Yakındaki şirin müzeyi de gezip Lagina’ya geçtik.
Lagina, yeryüzündeki en büyük kutsal alanmış… Hekate tapımının inanç özeği…
Lagina’daki ilk kazıları Osman Hamdi Bey yönetmiş… Bu günkü kazıların başında Pamukkale Üniversitesinden Doç.Dr. Bilal Söğüt var.
Bundan 30-40 yıl önce görmüştüm Lagina’yı. Kutsal alana girişin ünlü Hekate kapısı, yarı beline dek gömülüymüş meğer… Kazılarla, 5-6 metre yüksekliğiyle çıkmış ortaya… Dinsel törenin izlenmesi için yapılmış on bir basamaklı seyir yeri de, depremin tüm iziyle görülebiliyor.
Lagina’dan sonra Turgut’a geçtik. Oradaki, Osman Hamdi Beyin, kazıları süresince kaldığı evi gördük. Şimdi müze olan bu ev, kültür yuvası olarak çalışıyormuş. Ne güzel! Osman Hamdi beyin yapıtlarının kopyaları da sergileniyor burada…
Lagina’dan Stratonikeia’ ya geçtik.
Stratonikeia eskil çağda önemli bir yollar çatı… Bir yanda Karia’nın başkentlerinden biri Milas… Ondan ötede yine bir başkent: Halikarnas… Bir yanda Keramos (Ören)… Muğla’dan Denizli’ ye giderken bir sapakta, yine bir başkent olan Afrodisias…
Tales buradan kız almış.
Yine yıllar önce, birlikte buralarda Muğlalıları gezdirirken sevgili Ekrem Akurgal demişti ki topluluğa:
Tales enişteniz olur!
Birden Muğlalıların gözleri açılmıştı.
Buranın kazı başkanı da Dr. Bilal Söğüt… Hiçbir izi silmiyor… Birkaç metrelik bir alanda, giderek bir yolda bile, eskil çağ, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı dönemlerinin izlerini bir arada görüyorsunuz.
Coşkulandım elbette…
Yıllardır buna inandım, bunu anlattım… Hiçbir iz silinmemeli… Anadolu’nun kesintisiz çizgisinin bilincinde olmalıyız.
Bütün bunların İYESİ (sahibi) biziz…
Biziz elbette!
Ancak gidip görmediğimiz yer nasıl bizim olacak? Bu değerleri, güzellikleri önce bizim görüp tanımamız gerekmiyor mu?
İşte bunun için çalışıyor Tarcan Bey!
Tarcan Bey, Yatağan Belediyesinin başkan yardımcısı… Başkanın görevlendirmesi, desteklemesiyle bir tasarım yürütüyor. Gerçekte, Jeopark, Kutsal Yol, Kültür Yolu adlarını verdiği üç tasarım… 13 yıldır bu tasarımın gerçekleşmesi için uğraşıyor… Hiç de büyük yatırımlar gerektirmeyen bir girişimle bu üç yolun hepimize tanıtılmasını istiyor. Bizi çağıran da o…
Ona yardımcı olmak, bu yöreyle ilgili, ilgisiz herkesin boynunun borcu…
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08