27 Ekim 2016 00:51

‘Cemaat’ futboldan temizlendi mi?

‘Cemaat’ futboldan temizlendi mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Memleket futbolunda hakemlik hep bir sorun oldu. Hayatın hiçbir alanında alt yapıya, eğitime ve liyakate önem vermeyenlerin, futbolcu ve hakem yetiştirmekte farklı davranacağını beklemek safdillik olur. 

Türkiye futbol liglerinin uzun zaman hakem ihtiyacını karşılayan en önemli kurum silahlı kuvvetler oldu. Gündelik yaşantılarında subay ya da astsubay olarak görev yapan asker hakemler, hafta sonları hakem formalarını giyip statların yolunu tutuyorlardı. 2000’li yılların başında futbolun büyük bir endüstriye dönmesi, futbolda dönen paranın hacminin devasa boyutlara çıkması bu gelişmelere paralel olarak şaibe ve şike iddialarının artmasıyla genelkurmay harekete geçti. 2002-2003 sezonundan itibaren asker kökenli hakemler liglerden çekildi. (Bugün gelinen nokta da o çekilmede “Cemaatin” etkisi var mıydı? Bir soru olarak ortada duruyor.) 

Doğan büyük boşluk, planlı programlı alt yapı çalışmalarıyla mı kapatıldı?

Hayır, her alanda olduğu kısa süreli kurslarla alt liglere hakem yetiştirilirken, federasyon içinde yer tutmuş kimi eski hakemlerin ailelerinin yeni kuşak fertleri ya da sırtını sağlam siyasal tepelere bağlayanlar üst liglere yerleştirildi. Futbola büyük önem veren “Cemaatin” de özellikle 2000’li yılların ortalarından itibaren hakem yükseltmelerinde etkin olduğu, futbol dünyasında herkesin bildiği bir sır olarak hâlâ kulaktan kulağa fısıldanıyor.

15 Temmuz sonrasında birçok mağduriyet yaratma pahasına bütün kurumlarda başlatılan “Cemaat” kadrolarının temizlenme operasyonu Futbol Federasyonunda da yapıldı. İlk iş istifası istenen Merkez Hakem Komitesi değiştirildi.

Peki, eski MHK üyeleri için bir soruşturma ya da dava açıldı mı? Hayır.

Sonra, meşhur KHK’lerin yayımlanmasıyla, TFF’den 5 kişinin ihraç edildiğini öğrendik. 2 klasman temsilcisi, 1 gözlemci, 2’de bölgesel hakem. 

3 Temmuz sürecinden beri futbol alanında nasıl söz sahibi olmaya çalıştığını bildiğimiz “Cemaat” meğer TFF’ye sadece 5 alt düzey kadro sokabilmiş. Yani orduda generalliğe yükselen kadrolar, TFF’de sadece bölge hakemi olabilmiş. Gençlerin moda deyişiyle yersen diyelim, geçelim.

Artık hangi aktörün etkisiyle bilinmez ama özellikle son iki sezondur, “Hakem de hata yapar”, “Hakemlerimiz formsuz” klişelerinin altı tamamen boşaldı. Bu hafta Eski Hakem Mustafa Çulcu köşesinde isyan ederek soruyordu, “UEFA ile ülkede yapılan hakemlik farklı mı”?

Gözü taraftarı olduğu renkler tarafından kör olmamış gerçek futbolseverler, özellikle iki sezondur, Demirören yönetimi altında rekabetçi bir futbol ligi değil, adeta bir sirk gösterisi izlendiğinin farkındalar.

“Eyyam” kelimesinin anlamını aşan, ligleri ve lig sıralamalarını belirleyen, dizayn eden hakem kararlarıyla karşı karşıyayız ve bunların düzeleceğine dair bir umut da yok. Göztepe-Eskişehir maçında olduğu gibi bıçak kemiğe dayandığında bir takım sahadan çekilebiliyor ama sistem bu örnekler tekil kaldığı sürece, haklı tepkileri bile misliyle cezalandırıp aykırı davrananı hizaya getirmek üzerine kurulu. TFF’si, sözde gazetecilik sıfatıyla “tetikçilik” yapan medyası, menajeri, çoğu yöneticisi kurulan bu “yeni” düzenin sürmesi için, bileşik kaplar gibi mücadele ediyorlar ve her geçen gün futbolu daha da batırıyorlar.

Gerçek haber alma kanalları kapatıldığından beri “gazeteci” kisvesi altında manipülasyon yapan tetikçilerin at koşturduğu medya alanında “Artık bu kadarı da olmaz” dediğimiz görüntüyü, hafta sonu, aslında beklenen unsur, Rasim Ozan denilen şahsiyet verdi.

Aziz Yıldırım’ın sert bir üslupla,“çekiyorlar viskiyi” insanları karalıyorlar cümlesinin de geçtiği medya eleştirisini, “haklı” olarak üzerine alan Rasim Ozan canlı yayına elinde MİT antetli bir dosya ile çıkıp, 2017’de Aziz Yıldırım “FETÖ”den tutuklanacak diye yumurtladı.

Sorun burada, Mehmet Baransu ile birlikte, 3 Temmuz sürecinde spor medyasına monte edilen bu unsurun saçmalamaları, hezeyanları değil. 

O MİT antetli dosya sahte ise neden hâlâ “Sen ne yapıyorsun meczup?” denmedi.

Ha, o MİT antetli dosya doğru ise esas pespayelik o zaman başlıyor. 

Bu satırların yazıldığı zamana kadar hâlâ bir açıklama yoktu. Bekliyoruz.

Neyse boş verin.

Elinizde, Yıldırım Demirören’in yönettiği bir federasyon, Türkiye Futbol Direktörü unvanlı “İmparator” Fatih Terim’in dizayn ettiği futbol, Cüneyt Çakır’ın en iyi hakem, Rasim Ozan’ın futbol yorumcusu olduğu bir sistem varsa, hele 5 adet alt seviye “Cemaatçi”de temizlendiyse 2-3 sene içinde, futbolda, dünya çapında zirveye çıkarsınız. Nerenizle hayal ettiğinize bağlı.

Yerseniz…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa