Toplumsal tasarruf seferberliği

Hatırlayacağımız gibi, bir zamanlar troleybüs adı verilen ve tepe anteni ile elektrik şebekesinden enerji alarak çalışan taşıtın bir parçasının söküldüğü söylenirdi. Ne kadar doğru olduğunu bilmediğim söylentiye göre, elektrik kesintisi durumunda taşıtı belirli toplanma merkezine götürebilecek kadar elektrik depolayan aküsü çıkarılmış idi. Taşıtta görüntüde bir şey değişmedi ve taşıma işi yerine getirildi. Aküler de herhalde başka bir alanda, belki de piyasasında el altından değerlendirilmiştir. Batılının çalışmayan kafasıyla yaptığı makineyi, biz müthiş zekamızla birden fazla amaca hizmete koşabilmede mahirizdir.

Aynı mantığı iki kardeş partinin vatani duygularla devreye sokmaya hazırlandıkları inanılmaz fedakarlıkla oluşturmaya çalıştıkları Türk tipi yönetim biçimi ile, bu kez de Batıdan kopyaladığımız kamu yönetimi ve eğitim alanında girişeceğimiz değişikliklerle, geçmişte atalarımızın yaptığına benzer şekilde, İkinci Türkiye Cumhuriyeti kurucuları olarak yine Batıya örnek olabiliriz. Bu yaklaşımla, birinci kategoride bazı kamu yönetim kurumlarını, ikinci kategoride ise bazı eğitim kurumlarını kapatarak hem anlamsız tartışmalarla zamanımızı heba etmiş olmayız, hem de toplumsal tasarruf sağlayarak kaynaklarımızı daha yararlı alanlara yöneltebiliriz.

Mevcut uygulamada parlamentoya gelen bir yasa önerisi üzerinde aylar süren partiler arası çekişmelerle hem zaman kaybedilmekte, hem de teklifin ilk ruhundan uzaklaşılmaktadır. Tıp alanında bir doktorun performansının bir günde kaç hastaya baktığı ile değerlendirilmesine benzer şekilde, parlamentonun performansı ve bütçesinin etkinliği de belirli sürede kabul edilen yasa sayısı ile ölçülmelidir. Bütçe müzakereleri parlamento etkinliğinin en şiddetli zehridir. Parlamentonun varlığı ve bugünkü çalışma koşulunda bu zehrin etkisinin azaltılması olanaklı değildir. Keza, bakanlar kurulunun çalışması da ayrı bir siyasi takoz oluşturduğundan, bu kurumun da sadece bir “itirazsız onay ve uygulama” makamına indirgenmesi işleri fevkalade hızlandırır ve siyasetin serbest hareket alanını mutlak olarak genişletir. Sonuçta siyasetçi halkın oyu ile gelmiş hakimi mutlaktır. Atanmış hizmetkarın bu gücün yanında esamesi okunur mu? Kainatın hiçbir aksaklık ya da kesintiye uğramadan bu denli muntazam işlemesi nasıl tek bir Yaratıcı olan Külli İrade ile olanaklı oluyorsa, ufak evren olarak görülebilen bir toplumun da, bir “çoban” ya da başka sıfatlarla anılabilecek tek bir güdücü tarafından güdülmesi en makbul ve etkili yönetim biçimidir. Böyle bir sistemde çok derin tartışma ya da anket vb. gibi masraflı yollara gidilip seçim esnasında toplumun bölünmesi ve masraf kapılarının açılması da engellenmiş olacağından, toplumsal huzur sağlanmış, sağlanan kaynak tasarrufu da çok daha yararlı işlere tahsis edilmiş olur. 

Tek güdücü sisteminde, güdülenlerin dünya düzenine uyumlaştırılması için güdücünün güç merkezi de belirlediğinden, ulusal huzur yanında, ondan da önemlisi küresel denge sağlanmış ve işler küresel çapta rayına oturtulmuş olur. Sistem böylece kurulup, dünya düzenine uyumlaştırılırken, eğitim düzeni de ilk ve orta uyutma sistemine dönüştürülerek eleştirel insan yerine küresel uyumlu koyun yetiştirilerek, bir yandan uluslararası düzene ulusal itiraz ve sürtüşme önlenir, bir yandan da yüksek eğitim kurumlarına da fazla görev alanı kalmamış olacağından bu kurumlar da ilga edilebilir. Böylece, siyasetçi ile kendisini eşit görüp ikide bir bildirilerle toplumu çalkalayan ve neye hizmet ettiği fazla anlaşılamayan “profesör” kalıntıları da toplumdan temizlenmiş olur. Zaten artık para değeri ya da faiz veya enflasyon gibi alet ya da göstergelerde buyrukla belirlenip saptanacağına, adalet de en uygun şekilde uygulanacağına göre, tüm ve benzeri alanlarda yüksek bilge irade devrede olacağından, iktisat, politika bilimi, hukuk vb. gibi alanlarda eğitime gerek kalmayacaktır.

Bir ufak tereddüt noktası olabilir endişesi ile şu notu da koymamız gerekiyor ki, bu denli yüklü bir misyonu cüz’i irade sahibinin nasıl becereceği meselesi, hiç tereddütsüz, her cüz’i iradeye misyon yükleyen bir küresel irade varlığı ile sonuç bağlanabilir!