08 Mart 2017 23:27

Yetmez ama "Hayır"

Yetmez ama "Hayır"

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gelecek ay önümüze yine bir sandık konacak. İki seçenekli pusulanın bir tarafını tercih edip mührü basacağız. Oylar sayılacak. Ne tarafa fazla mühür basılmışsa o tarafın dediği olacak. “Tercihini “Hayır” olarak kullanacakların yaptıkları toplantılardan, açıklamalarından getirilmek istenen değişikliğin ne işe yaramayacağını az çok öğrendik. “Evet” çilerin açıklamaları içerikten çok slogana dönük. “Ey Avrupa, evet çıkınca görürsün gününü” türünden.

Hesap ortada. “Evet” çıkarsa Kasım 2019’da seçim var. 5 artı 5 on sene daha eder, en kötü ihtimalle toplam 12 yıl 8 ay. Cumhurbaşkanımız için düşünülmediği söylenen sistemde AKP hayatta kalırsa bir AKP’li, Cumhurbaşkanımız aday olursa kesin seçilir, Allah uzun ömür versin, 75 yaşına kadar sorgusuz sualsiz iktidar garanti. Son dakika golü atıp, son saniyede meclisi feshedip bir seçim daha yaptırabilirlerse 80 yaşına kadar iktidarın tepesinde tek söz. Yok başka bir AKP’li seçilirse 2029 veya 2034 yılına kadar iktidar. “Bu değişiklik AKP için getirilmiyor” demenin alemi var mı? Hani diyeceksiniz ki her seçimi AK Parti mi kazanacak, belki diğerleri kazanır. O zaman da insanın aklına bir zamanların enerji bakanının “Eğitim seviyesi yükseldikçe AKP’nin oyları düşüyor” türünden açıklamaları ve ülkemizin üç yılda 44 üncülükten 49 unculuğa düştüğü PISA sınavı sonuçları, bu sonuçların bile yetmeyeceği düşünülerek aklı, düşünceyi dışlayan ve sorgusuz itaat etmeyi hedefleyen eğitim sistemi zorlamaları, YÖK üyesi bir profesörün “Ben cahillere güveniyorum” türünden açıklamaları geliyor.

2034 yılına kadar iktidarda kalma hayali en çok son 14 yılda sayıları 4’ten 44 çıkarak on kat artan dolar milyarderlerimizi heyecanlandırıyor.  2002 yılında 6, dolar milyarderimiz vardı, bu gün 40’ı geçti necip vatan evlatlarının sayısı. Bir de henüz milyar dolara ulaşamayanlar var. Bankada milyon (eski parayla trilyon) lirası olanların sayısı geçen yıl 16 bin kişi artmış. Hadi “ülke zenginleşti” diyeceğiz ama asgari ücrete bakıyoruz, on yıl önce 2008’de 410 dolar olan asgari ücret bu gün 390 dolara inmiş. Teknoloji ve robotlaşma sermayeye yaramış. Kapının önüne konan işçi sayısı cumhuriyet tarihi rekoru kırmış. Devletliler, haftalık çalışma saatini 45’ten 40’a, 35’e düşürüp, işçi alımını özendireceklerine para babalarına “İşçi alın yaaaa. Alırsanız masrafların bir kısmını biz karşılayacağız” diye yalvarır duruma gelmişler. Sistem ve sitemi kullanan zihniyet, hep emekçiden, emekliden para, işsizden ömür alıp yandaş tayfaya dağıtmış.

İçeride mağdur olacak alan kalmadığından, dışarıda mağdur olmanın yolunu Avrupa açmış. Bizimkiler, bakanlar, danışmanlar, daha tepedekiler bağırıyor; “Eeeeyy Almanya…”. Vatandaş heyecanla alkışlıyor. Ve sonra “Eey Almanya” diye bağıran mağdur(?) devletliler her biri 1 milyon liradan pahalı Alman arabalarına binip gidiyorlar. Alkışlayanlar da arkalarından bağırıyor. “Eeeyy Almanya, sabrımızı taşırma, yakarız kravatı haaa”.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa