Kapitalizmin savaş nedenleri
Fotoğraf: Envato
Geçmiş dönemlerde hammadde tedarik amacı o dönemlere göre gelişmiş ekonomileri sömürgecilik işgal ve savaşlarına sürüklemişti. Hollanda, İspanya, Portekiz, İngiltere ve Fransa gibi başlıca sömürgeci ülkeler dönemin oldukça yetersiz ulaşım ve iletişim olanaklarına rağmen denizaşırı işgallere girişerek, bugünün sanayileşmiş ileri ekonomilerinin temellerini insan kanı ve yer altı ve yer üstü kaynakların hoyratça tüketilmesi üzerine kurmuşlardır. Her imparatorluk içinde bulunduğu dönemin olanak ve üretim biçimi çerçevesinde genişleme dinamikleri ile sömürgecilik yapmıştır. Genişleyen hiçbir imparatorluk, buna Osmanlı da dahil, sömürgecilik zihniyeti ve davranış modeli dışında tutulamaz. Ne var ki, her dönemin sömürgecilik mantığı ve davranış stili dönemsel üretim ilişkileri ile şekillenip öylece sınırlandığından, farklı dönem uygulamaları bir ve aynı ölçüt ile ele alınamaz.
Çevreden merkeze kaynak aktarma süreci olarak görülen sömürgecilik, üretim ilişkileri ve teknolojinin değişimi ile salt şekil değiştirmemiş, isim değişikliğine de uğramıştır. Günümüzde küreselleşme olarak adlandırılan modern ve ekonomik ilişki görüntülü uluslararası hareketlilik de geçmiş dönemin sömürgecilik ve emperyalizm politikalarının örtülü görüntüsünden başka bir şey değildir. Bugünün merkeze kaynak aktarım mekanizması ticari ve finansal hareketler olduğundan, artık çevre ülkelerin işgali ya da yağması yerine, hatta görüntüsel olarak tam ters şekilde, bizzat ileri ülke sermayesinin çevresel ekonomilere kaydırılması söz konusudur. Maddi üretim kaynağı ya da nakit olarak çevreye kaydırılan merkez sermaye birikimleri kâr transferi ya da faiz şeklinde merkeze kaynak aktararak, çevrede oluşturulan kirlilik ve maliyeler karşılığında merkeze temiz kaynak sağlanmaktadır.
Günümüz ulus devletlerinde devlet erki önüne güçlenen sermaye geçtiğinden, sermaye hareketleri devletleri, hatta bizzat içinden çıktıkları ülkeleri zor durumda bırakabilmektedir. Günümüzde ABD ile Çin arasında yaşanan ve en masum görüntüsü ile ticari anlaşmazlık olarak kamuoyuna yansıyan manzara tam böylesi bir sürecin son aşamasını oluşturmaktadır. Şöyle ki, dünya piyasalarına ucuz ürün sürme kapasitesini elinde tutan Çin, ABD dış ticaret dengesini alüst ederek büyük açık oluşmasına yol açmış olduğundan, son bir kararla ABD Çin’e karşı korumacılık politikasına yönelmiş bulunmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü karar ve uygulamalarına taban tabana zıt olan böyle bir karara neden olan sebep ilk görüntüsü ile, Çin’in dünyayı ve ABD’yi ucuz mala boğması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Fakat tablonun üst cilası biraz kazındığında altında yatan asıl canavarın, günümüz sömürgeciliğini ya da isterseniz emperyalizmini yolunu şaşırmış aydınların ileri medeniyet ya da demokrasi olarak niteledikleri küreselleşme olduğunu görürüz. Net yargıya varabilmek için daha fazla kanıta gereksinme olduğu açık olmakla beraber, ilk durakta şunu söylemek çok yanlış olmaz ki, ileri Batı sermayesi, belki de başta ABD sermayesi, ucuz emeğe ve özensiz çevreye yönelirken Çin’de konuşlanmayı yeğlemiştir. Çin’de konuşlanan ileri Batı sermayesi ürettiği ürünleri tüm dünyaya, kârlarını ise vergi cenneti olarak adlandırılan mekanlara yönlendirerek bugünkü ticaret ve kur savaşlarının kıvılcımlarını oluşturmuşlardır. İhtiyaca yönelik değil, kâr ve birikime yönelik üretim hırsı ve planlamasının bu sürece ucuz emek ve bilinçsiz tüketici olarak hizmet veren insan yığınlarının başına belki de gerçek savaş açmaya yönelmektedir. İnsanca yaşama arzusu için mücadeleyi, sermayedarların ve onların politik ajanların kölesi olmaya feda edenler ister istemez sonuca da katlanmaya mecbur edilirler.
- Akılcılığa yöneliş 16 Kasım 2024 04:51
- TÜYAP konuşmaları 09 Kasım 2024 04:25
- Cumhuriyet halk rejimidir, fakat… 02 Kasım 2024 05:08
- Kaos 26 Ekim 2024 03:57
- Kevork Ağabey, müjde, oğlun Nobel aldı! 19 Ekim 2024 04:46
- Siyasi yalan 12 Ekim 2024 05:00
- İktidarın anayasa histerisine şiddetle karşı çıkılmalıdır! 05 Ekim 2024 04:33
- Boğaziçililer günü 28 Eylül 2024 05:07
- Cinayetin siyasallaştırılarak, perdelenmesi 21 Eylül 2024 04:40
- AKP’nin özü netleşiyor 14 Eylül 2024 04:45
- AKP, politikalarını düzeltebilir mi? 07 Eylül 2024 04:56
- Siyasetin derinliği! 31 Ağustos 2024 03:37