06 Mayıs 2018 00:15

‘Tekçi zihniyet’ meselesi (1)

‘Tekçi zihniyet’ meselesi (1)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

“Hayırlara vesile” olması dileğiyle yeni bir seçime doğru koşar adımlarla gidiyoruz.

Allah’ın izniyle, halkımızın ferasetiyle tartıp, biçip akabinde de “milli irade” doğrultusunda seçeceğimiz “vekiller”, Ankara’nın yolunu tutar tutmaz kollarını sıvadıkları gibi ülkemizin irili ufaklı sorunlarına tez elden çözüm üreteceklerine dair yemin billah edecekler...

Lafla peynir gemisinin yürümediği gibi, keza yemin edince acaba meselelerimiz şıpınişi yoluna girip çözülür mü, yoksa tam aksine giderek daha katmerli meselelere dönüşüp, böylece “suya tirit vaatler” safında yerlerini almaya devam mı ederler, bunu, önümüzdeki günlerde memleket sathında hep beraber izleyip göreceğiz...

On altı yıllık iktidarları boyunca ülkemizin hemen her alanda çağ atlayıp bir bakıma düşman çatlatacak boyutlara ulaştığını, eloğlu ekonomik sıkıntılar içinde debelenip dururken, buna rağmen millet olarak sırtımızın pek, minderimizin rahat, istikbalimizin yüz mumluk ampul misali ışıl ışıl parıldadığını yıllarca dillendiren “reis” ve tayfasının, gele gele geldiğimiz bu günlerde, seçim tarihiyle ilgili daha önceleri verdikleri “tam yol ileri” komutundan vazgeçip, bunun yerine acaba neden “tornistan” gereğini duydular?

Bu bapta işin uzmanlarına, bu konuların pirlerine, saçlarını değirmende ağartmayan “akil”lerin dediklerine, ehh bu arada bittabii ki özümün de hiç de yabana atılmayacak kadar inceden inceye eleyip, sıkça dokuduğum fikrime göre; evet, ister istemez tornistan edip geri adım attılar, çünkü milletçe içine tıklım tıkış doluştuğumuz “gemi”, tamamı tamamına on altı yıllık bir “macera”nın ardından yavaş yavaş su alırken, aynı zamanda neredeyse kayalara bindirmenin hem eşiğindeydi, hem de gövdesi “metal  yorgunluğu”na yenik düşüyordu...

Üstelik hiç hesapta yokken birdenbire “Tanrı’nın lütfuyla” sanki gökten zembille inen “dini bütün” bir çetenin tufasını henüz doğru dürüst atlatamamışken, hatta belki de sırf bu yüzden “beka” sorunuyla baş başa kaldığımız şu sıralarda milletçe el ele verip “reis”imizin yanında saf tutmamız gerektiği halde bunu neden beceremiyorduk, peki öyleyse bu “kaknem” gidişatın adresi kimdi veya kimlerdi?

Kabahat samur kürk bile olsa kimselerin zinhar sırtına geçirmediği şu cennet vatanımızın siyaset sahnesinde, özellikle de son zamanlarda sergilenen  “senaryolar”a bakıldığında, daha da açıkçası ülke sathına yayılmış kimi “hain”lerin dediklerine bakılırsa, “hukuk devleti”mizin en yetkili koltuğunda oturan cumhurumuzun başının emeli, isteği, zaten uzun zamandan beri “tek başına” sürdürdüğü “iktidar”ını bundan sonra çok daha sağlam kazığa bağlayıp, böylece deyim yerindeyse tam anlamıyla “keyfinin kahyası” kesilmekmiş!

Ancak... Haddini bilmez bu densizlerin, bu vatan hainlerinin yine yumurtlayıp durdukları laflara bakılırsa; “Derviş”in fikri, zikri, hikmeti ne olursa olsun, “tekçi” zihniyetin borazancılığına soyunanların “iktidar”ları, zaman tünelinin girdaplarında dönüp dolaşıp eninde sonunda “Rahmeti Rahman”a sadece kavuşmakla kalmıyor, beri yandan da “vakanüvis”ler tarafından tarih sayfalarına “ibreti alem” tahtında titizlikle not edilip zapturapt altına alınıyormuş!

Yani?..

Yani, gerisi haftaya Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa