19 Mayıs 2018 00:15

Kur zenginleri

Kur zenginleri

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kapitalist sistemde her kriz ya da her antikriz politikası zengini abat eder, fakiri yaya bırakır, çünkü her kıpırdanış ya da önlem toplumda farklı gelir grupları arasında kaynak aktarım mekanizması işlevi görür. Bence, liberal kapitalistler krizlere karşı alınan önlemlerin işleri biraz düzeltmesine dayanarak, yoksulların kötü kullanışlarına karşın, kaynakların varsıllarda birikmesinin toplum için daha yararlı olduğunu, çünkü varsılların kaynakları daha rasyonel kullandığını ileri sürmedikleri için oldukça kibar davranmaktalar. 

Dünyada yükselmekte olan doların, Türkiye’deki yükselişi ise dünya düzeyinin üzerinde Türkiye’de şimdilere dek uygulana gelmiş olan yanlış ekonomi politikalar kadar, iç ve dış siyasette yaşanan inanılmaz hataların sonucudur. Şu halde, içte siyaset normalleşip, dış ilişkilerde mantıksal politikalar izleniyor olsa doların yükselişi yine sürer, fakat dünya düzeyinin fazla üzerine çıkamaz.  

Bu ahvalde iki önemli gelişmeyi şöyle bir gözden geçirelim. Bunlardan birincisi Merkez Bankasının kura müdahalesidir. İktisat fakülteleri birinci sınıf derslerinde kur yükselişine karşı Merkez Bankasının piyasaya döviz sürmesinin, bir yandan ulusal parayı emdiği, diğer yandan da döviz bolluğu yarattığı için döviz kurunun gerileyeceği anlatılır. Bu birinci sınıf bilgisine, ikinci sınıfa geçilip, makroekonomi dersine başlandığında, kur yükselişine Merkez Bankası yolu ile müdahale bilgisine ilaveler yapılır ve önlenemez kur yükselişlerinde Merkez Bankası müdahalelerinin hem anlamsız zenginliğe neden olabileceği, hem de Merkez Bankası kaynaklarının eriyebileceği endişesi tartışılır. Şöyle ki, önlenemez kur yükselişlerine her müdahalede döviz fiyatının gevşediği anda döviz alabilenler yeni yükselişlerde kârlı çıkar. Sürece devam halinde Merkez Bankası kaynakları eriyebileceği gibi dar alanda kur zengini zümre yaratılmış olur. Toplumun bir kesiminde oluşan zenginlik tümörünün beslenme kaynağı, kur yükselişlerinden zarar gören dar ve orta gelirli büyük zümredir. Böylece Merkez Bankası kur denetleme politikası görüntüsünde, aslında kur zengini tümörü oluşturarak gelir dağılımını bozmuş olmaktadır. 

Yaşadığımızı kurun önlenemez yükselişi döneminde çok önemli bir haksızlığa tanık olduk; vergi barışı yolu ile toplumdan vergi kaçıranlar hükümetin himmeti ile hak ettikleri şefkatli muameleye mazhar olmaktadır. Genel ekonomi politikası ve şimdiye dek muhatap olduğumuz türlü haksızlıklar bir yana, salt vergi barışı adı altında getirilen önlemi hiçbir gerekçe ile kabul edemiyorum. Ülkenin potansiyel kaynaklarını ülke kullanımından mahrum etmeye yeltenenlerle barış bir yana, tam tersi, savaşılmalıdır. Ne yapalım ki, her alanda olduğu gibi vergi alanında da güçlüler haklılara galip gelebilmektedir. Kapitalizmin adalet anlayışına bakın ki, kriz anlarında batırılamayacak kadar büyük olmak ne kadar geçerli ise, vergi konusunda da vazgeçilemeyecek kadar vergi kaçırmak da o denli geçerli olmaktadır!

Vergi barışından yararlanan kişi olduğumuzu düşünelim. Bir anda merhamete geldik ve ülke aşkı ile yanıp tutuşurken, Allah’ın zeval vermemesi için daim duacı olduğumuz hükümetimiz(!) de bizim bu yakarışımızı algılayarak bir af çıkardı; paralarımızı ülkeye getirirsek cüzi bir ödeme ile servetimizin sıcaklığına ülkemizde sarmal olacağız. Peki, parayı getirirken doların dört liranın altında mı olmasını, yoksa dört liradan yüksek mi olmasını tercih ederdik? Ülkeye getirdiğimiz parayı döviz olarak tutmak başka avantaj, liraya çevirmek başka avantaj sağlayacaktır. Sıfırları benim ufak makineme sığdıramadığımdan lütfen hesabı her iki bakımdan da siz yapınız. Paracıkları ülkemize getirdikten sonra Merkez Bankası müdahalesi sonucunda kur geçici de olsa aşağı çekilirse, çok hızlı hareket kabiliyetini haiz atikliğimizle ikinci kez avantaj yakalayamaz mıyız? Finans hokkabazlığında her yol mubah olduğu gibi, her an yeni ufuklara açılım söz konusu olamaz mı? Yeter ki, borsadaki üstün oyunculuk becerisini kimseninki ile tartışamayacak düzeyde aklı evveller eksik olmasın!

19 Mayıs kutlu olsun, ülkemizin ve halkımızın kurtuluş mücadelesinin şiarı olmaya günümüzde de devam etsin!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa