20 Ekim 2018 00:15

Talepler ortaksa mücadele de ortak’tır şiarıyla birleşmeye!

Talepler ortaksa mücadele de ortak’tır şiarıyla birleşmeye!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Afyon’da düzenlenen Türk-İş’e bağlı sendikaların Bursa, İstanbul ve İzmir bölgeleri şube başkanları ve il temsilcilerinin katıldığı toplantıda asgari ücretle ilgili konuştu.

Önümüzdeki hafta, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına müracaat ederek, asgari ücret görüşmelerinin öne alınmasını isteyeceklerini söylen Atalay, “asgari ücretin önce 2000 TL’ye çıkarılması ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun zam konusunu 2000 TL’nin üstü için konuşmalıdır” diyerek, bir zamandan beri savunduğu önerisini yineledi. Atalay DİSK’in de aynı görüşte olduğunu söyleyerek, DİSK’e de teşekkür etti.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise Edirne’de, Saraçlar Caddesi’nde bölgedeki sendika yöneticileri ile bir basın açıklaması yaptı.

Çerkezoğlu, çalışanların ücretlerinde düzenlemeye gidilmesi gerektiğini belirterek, 2018’in son üç ayı için asgari ücretin yeniden belirlenmesini savundu ve Türk-İş Başkanının önerisini destekledi.

DİSK Genel Başkanı ayrıca, “taşerondan kadroya geçirilen işçilerin ücretlerin yeniden düzenlenmesini”, ayrıca patronların krizi fırsata çevirmelerinin dayanağı olarak kullandıkları “toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını, Meclisin bu konuda bir yasal düzenleme yapmasını” istedi. 

Evet, Türk-İş Genel Başkanı Atalay’ın asgari ücretle ilgili önerisi, bu öneri konusunda DİSK’le aynı düşünüyoruz demesi, temsilciler ve şube başkanları önünde kendilerini ziyaret eden DİSK yöneticilerine teşekkür etmesi de sendikal hareket ve işçilerin bugünkü mücadelesinin ihtiyaçları dikkate alındığında önemlidir.

Elbette DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu’nun ülke sathında şube yöneticileri ve işçilerle toplantılar düzenlemesi, işçi taleplerini dile getirmesi, “işten çıkarmaların yasaklanması”, “asgari ücret için tespit komisyonunun derhal toplanması” talepleri dile getirmesi de önemlidir.

Ancak şu da bir gerçektir ki, ne patronlar ne de hükümetleri bu talepleri, bunların işçiler için önemini bilmiyor değillerdir.

Her iki konfederasyonun genel başkanlarının işçilere, emekçilere, kamuoyuna hitap etmeleri, bu amaçla salon ya da açık hava toplantıları düzenlemeleri mücadelenin ihtiyacıdır. İşçiler daha fazlasını yapmalarını bekliyor. Hatta sendikaların işçilerin taleplerini patronlara ve hükümete götürüp onlarla tartışmaları da gerekmektedir.

Eğer ki işçilerin talepleri, sadece “en yukarıdan” ifade edilmekle kalırsa, bu talepler etrafında, taleplerin asli sahibi işçiler, kamu emekçileri birleştirilip, bu talepleri elde edecek bir mücadele hattına girmeden patronların ve hükümetlerinin işçilerin taleplerine “evet” dedikleri görülmemiştir.

Bu nedenledir ki, sendikalar ve her kademeden sendikacılar, asıl dikkat noktasını geniş işçi yığınlarını birleştirip, krizin yükünü reddetme mücadelesine çekmeye vermeleri vazgeçilmezdir. 

Bu yüzden, kamuoyuna hitap etme ancak; üretim ve hizmet birimlerini mücadelenin örgütlendiği alanlara dönüştürülmesinin bir dayanağı olarak kullanıldığı ölçüde olumlu bir anlam taşır. 

Elbette burada sorun sadece konfederasyon ve sendikaların ne söylediği, ne yaptığı ile sınırlıdır. Tersine bugün sendikaların üst yönetimlerinin büyük çoğnuğunun durumu dikkate alındığında, asıl sorumluluk, ileri işçi ve emekçi kesimler ile mücadeleci sendikacılara düşmektedir. Bu yüzden de Türk-İş ve DİSK arasındaki “yakınlaşma”dan yararlanılarak;
* Bu yakınlaşmanın mücadele ortaklığına kadar götürülmesini, 
* Bu mücadele birliğinin dışında kalan konfederasyonların ve sendikaların mahkum edilmesi,
* Çeşitli işyerlerindeki direnişler etrafında, konfederasyonlar arasındaki yakınlaşmadan da yararlanarak dayanışmanın genişletilmesi, 
* Yerellerde şubeler, temsilcilikler ve işçiler arasında, “ortak talepler etrafında ortak mücadele” ilkesi etrafında mücadelenin örgütlemesinin imkanlarının arttığı görülerek hareket edilmesi bugün daha da önem kazanmıştır.

Mücadelenin ilerlemesinde her imkanı değerlendiren bir yaratıcılıkla mücadeleye!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa