07 Kasım 2018 00:15

İzmirli ‘okumuş bir işçi’ sendikacılara soruyor ve yanıt veriyor

İzmirli ‘okumuş bir işçi’ sendikacılara soruyor ve yanıt veriyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eğer İzmir’den gazetemize yazan Türk Metal Sendikası üyesi işçinin mektubu olmasaydı, Türk Metal’in “Emeğine sahip çık, kendi ürettiğini tüket”, “Devletimizin yerli üretim kampanyasına yerli tüketim kampanyası ile destek oluyoruz” afişleri astırarak, klipler hazırlayarak işçileri hükümetin “krizin yükünü emekçilere yıkmanın dayanağı” yapılan kampanyasına katıldığını bilmeyecektik.

İlk bakışta sloganları taşıyan afişlerin başka pek çok bilboardları süsleyen çağrılar, sloganlarla kıyaslandığında çok masum görülebilir.

Ancak gerçek pek öyle değil, çünkü Türk Metal’in astırdığı bu afişlerdeki çağrılar, bir yandan işçiye “kendi ürettiğini tüket” diyerek “işçinin ürettiği ama patronu el koyduğu ürün” gerçeğinin üstünü örterken aynı zamanda krizin yükünü işçiye yıkma politikasının bir çağrısı olarak işçilere yanlış hedef gösteriyor.

Sanki krizin nedeni “işçinin kendi ürettiğini tüketmemesi”ymiş,  sanki işçiler Fransız peyniri, Hollanda tereyağı, Arjantin bifteği tüketiyorlarmış gibi!

Dahası, bu çağrı ile metal işçilerin çalıştığı fabrikaların çoğunu ve en büyüklerinin yabancıların ya da yabancı ortaklıkların sahibi olduğu fabrikalar gerçeğini de üstünü örterek antiemperyalist bir bilinç karartmasını da getiriyor.

Nitekim gazetemize yazan metal işçisi de nasıl zorluklarla karşı karşıya olduklarını özetleyerek sözü sendikanın kampanyasına getiriyor; “Yerli üretim yerli tüketim çağrısı yapıyor. Alım gücü düşmüş ne tüketmesinden bahsediyorsun? Marketlerde pazarlarda bu eriyen maaşlar ile neyi alıyoruz ki diye soruyor.

İzmirli metal işçisinin mektuptaki üslubu, işçi sınıfının büyük ozanı Bertolt Brecht’in “Okumuş Bir İşçi Soruyor” şiirini anımsatıyor.

Bu köşeye çeşitli vesilelerle aldığımız ünlü şiirinde Brecht’in “okumuş işçisi” yanıtı kendi içinde olan soruları arka arkaya soruyordu:

Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim? 
Kitaplar yalnız kralların adını yazar. 
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı? 
Bir de Babil varmış boyuna yıkılan, 
Kim yapmış Babil’i her seferinde? 
Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar 
Altınlar içinde yüzen Lima’nın? 
Ne oldular dersin duvarcılar 
Çin Seddi bitince? 
Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok! 
Kimlerdir acaba bu anıtları dikenler? 
Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?

...

İzmirli Türk Metal üyesi işçi de kendi tarzında yukarıda ifade edeldiği gibi sorularını soruyor, sorulara yanıtını sendika bürokrasisinin yüzüne çarparak veriyordu:

“Çalışanlar üzerindeki vergi kesintileri kaldırılsın, eriyen maaşlara iyileştirme yapılsın, temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın, işten atmalar ve ücretsiz izinler yasaklansın diyeceğine, yerli üret yerli tüket diyorsun? Maaşlar eriyor, ay sonunu getiremiyoruz sen ÖTV, KDV indirimi talep ediyorsun!”

Ve son hükmünü veriyor metal işçisi: “210 bin metal işçisi üyene sor bakalım ne istiyor?Krizin yükünü işçilere emekçilere yıkmaya çalışan patronlarla aynı saftasınız kardeşim. Fedakarlık çağrısıdır bu. Kabul etmiyoruz!”

Daha ne desin ki işçi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa