Amerikan çekilmesi masası...
Fotoğraf: Envato
ABD çekilme kararı aldı mı - aldı. Bizzat Başkanları Trump açıkladı mı - açıkladı. Bu çekilmenin Irak yönünde olacağı söylendi mi - söylendi. Amerikan birliklerinden bazıları Suriye’den Irak’a yola çıktı mı - çıktı.
Bunlar, problem olmayanlar. Peki, açıklanmış çekilme hâlâ tartışma masasında değil mi? Her gün ABD adına değişik bir açıklama yapılmıyor mu? Açık ki, ABD yeni bir “Suriye’den çekilme masası” kurmuş gibi davranıyor. Açıklamalar gırla gidiyor.
Önce çekilmenin süresi uzatıldı. 2 aydı, 4 aya çıkarıldı. Sonra “4 ay demedim” dendi. Dışişleri Bakanı, Eski CIA Şefi Pompeo, “Türklerin Kürtleri katletmemesini garanti altına almaya çalışıyoruz...” dedi. En son Ulusal Güvenlik Danışmanı J. Bolton, ABD’nin Suriye’den çekilmesini “Türkiye’nin Kürt savaşçıların güvenliğini garanti etmesi ve IŞİD’in yenilmesi” şartına bağladı. Diplomat değildi ve fazlasıyla açık konuştu: “Bizimle tam koordinasyon olmadan Türkiye’nin Suriye’de operasyon düzenlemesini istemiyoruz.” Ve ekledi: “Kürtleri korumaya yönelik anlaşma sağlanmadan ABD askerlerinin çekilmesi gerçekleşmeyecek.” Bolton, “çekilmenin zamanlaması görmek istediğimiz koşulların sağlanmasına bağlı.” diyor.
Yiğitlenme sürüyor. Ama yığınağa rağmen bekleniyor, ilerlenemiyor.
“ABD’nin Suriye’den çekilmesi” denen şeyin birkaç boyutu ya da ilgililerinin çıkarmaları gereken belirli dersler var.
1. Velev ki ABD Başkanı bile söylese, ABD’nin Ortadoğu’da bir geri adım atması, hemen bir sözle olacak şey değil. Trump’ın sözleri üzerine yorum üstüne yorum yapan pek bilmiş yeni yetme stratejilerin şöyle bir durup baştan düşünmeleri şart! “Amerika için Asya-Pasifik önemli”ymiş, “çünkü Çin hızla ilerliyor”muş, bu nedenle “Ortadoğu öneminden kaybedip ikinci plana düşmüş”müş... Böyle bir şey yok! Çin’in hızlı bir yükseliş içinde olduğu ve olağan koşullar altında hemen her alanda ABD’yi yakalama hatta geçme olasılığı ayrıdır... ABD’nin enerji deposu stratejik Ortadoğu’dan gönüllü olarak ve kuyruğunu kıstırıp çekilip gitmesi ayrı. Henüz ABD “1 numara”dır ve “Eh ne yapalım..” deyip pozisyonlarını kolaylıkla terk etmez! Geçici anlaşmalar olmaz değildir, ama bu emperyalizmin tabiatına aykırıdır.
2. Evet, her başı sıkışan güç gibi, ABD’nin de içi karışıktır. Trump “Bir telden çalmaktadır”, başkaları, Trump’ın en yakınındakiler bile, bu sorunda örneğin Pentagon ve istifa eden bakanı “başka telden”. Erdoğan’a benzer şekilde, Trump’ın başlangıçtaki “çekirdek” kadrosundan, yanında hemen kimse kalmamıştır. Buradan olur olmaz sonuçlar çıkarmamak gerektir. İşte Trump açıklamıştır, ama sonradan çekilme için kırk şart eklenmektedir. Büyük emperyalist devletler böyledir, hemen hoşa giden bir şey söylendi diye, öyle olmaz! “Oyun içinde oyunları” vardır, öyle olmasa ve iç karışıklıktan olsa bile, öyle gösterilir ve sonunda iş toparlanır.
3. Yeni yetme anlı şanlı strateji ve uzmanlıkları kendilerinden menkul “güvenlik uzmanları”, yönetim katından da katılımlarla, Trump’ın “ABD’nin çekilme kararını, Türkiye’nin kararlı duruşu” ve hatta “posta koyuşu” ile açıkladılar. Rusya’dan korkup kaçmayan Trump Türkiye’den ürkmüş ve “IŞİD’i temizleme işi”ni de Türkiye’ye havale edip “haydi eyvallah” demişti! Gelişmeler, yorumlarına başlamadan birkaç kez daha salavat getirerek iyice düşünmelerinin yerinde olacağını gösteriyor. Sanatçılarla, akademisyenlerle ilgili sallayabilirler, ama Amerika ile ilgili sallamamayı öğrenmeliler. Kendilerini ve dolayısıyla gücü-kuvveti hakkında yukarıdan yukarıdan atıp tuttukları Türkiye’yi bunca abartmalarıysa, çıkaracakları bir diğer derstir.
4. Kürt ve Suriye sorununun asli taraflarından olmalarına karşın çekilme kararı ve tartışmaları kendi dışlarında gelişen ve kimsenin kendilerinin iradelerini sormadığı Kürt güçlerinin olan-bitenden çıkaracakları bir ders olmalıdır. Emperyalistler için sömürgen, talancı, el koyucu ve dikte edici tutumlarının kaynaklandığı kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyin önemli olmadığını ve çıkarları gereği yan yana durdukları herkesi satabileceklerini bir kez daha gösteriyorlar. “Çekilme imzası toplama” olacak şey değil. Emperyalistlerin “desteği”ne muhtaç kalınacak stratejik hesaplamalardan uzak durmak herhalde zorunludur.
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02