Tunç Soyer’e açık mektup

20 Şubat Perşembe günü Twitter hesabınızdan İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl hizmete konulacak bir feribota verilecek adı açıkladığınızı okudum. Açıklamanız şöyleydi: “İki feribota isim verilmesi için başlattığımız ankette, İzmir ve Türkiye’nin kahramanı Fethi Sekin’e vatandaşlarımızın gösterdiği hassasiyet oylara da çok net bir şekilde yansıdı. İlk feribotun adı Fethi Sekin olacak. İzmir’imize hayırlı olsun!

Size seslenmeyi aklımdan geçiriyor veya uzun süredir bunun için bekliyor değildim. Ama açıklamanın altındaki diğer bilgileri görünce yazmaya karar verdim. Tahminim, bu konuyu benden başka ele alacak olmayacak. Çünkü Türkiye’de korku ve dogmalar egemen.

Hemen anımsatayım. Yıllar yıllar önce, sizin Seferihisar Belediye başkanı olduğunuz dönemde tanıştık. Eylül 2011’de, “Çocuk Dostu Kent: Seferihisar” başlıklı arama toplantısına davet edilmiştim. Siz, daha o günlerden siyasette geleceği olan biriydiniz. Toplantıda Seferihisar’ı gerçekten çocuk dostu bir kent yapabilecek öneriler yanında yüzeysel uygulamalar da konuşuldu. Sonuçta, daha basit ve vitrine dönük bir yol benimsediniz. Çocuk dostu kent yaratma olanağı da boşa gitti.

Günümüze dönelim. Feribota ad verme konusuna. Önce yöntemi bir düşünelim. Adı belirlemek için anket yapılmış. Bu fikir yeni değil. Belediye otobüslerinin hangi renge boyanacağı konusunda anket yaparak halkçı görünmek isteyen belediye yöneticileri zamanında epey tepki toplamıştı. Sonra halka doğru düzgün hizmet etmedikleri için belediyeleri AKP’ye teslim ettiler. Yıllar geçti, anket yapma vitrinsever belediyeciliğin gözde yöntemi oldu.

Şimdi zamanlamayı düşünelim. Ülke barış içerisinde değil. Rejim kutuplaştırma ve düşmanlık yayma peşinde; hem içeride, hem dışarıda savaş siyaseti güdüyor. İzmir’den uzaklarda, seçilmiş belediye başkanları teker teker görevden alınıyor. Yetmemiş gibi başkanlar cezaevlerine konuluyor. Herhalde duymuşsunuzdur.

Anket yapmak için uygun bir ortam gerekir. İnsanların sürekli olarak kışkırtıldığı, devletin resmi ajansının yalan haber ürettiği bir dönemde anket başlatmak, anketin kısa sürede birilerinin hedefi veya oyuncağı olmasına neden olabilir. İzmir’i “gavur”, kendini “yerli ve milli” ilan eden rejim, anketi de “milli mesele” ilan edebilir. Ya da rejimin koltuk değneği işlevi gören, “özel harp” için kurulmuş partinin yerel örgütü devreye girebilir. Anketi bir çırpıda siyaset ve propaganda malzemesine dönüştürebilir. Bunları düşünmek hiç zor değil.

Haydi İzmir! Seçimini yap, yeni gemilerin isimlerini sen belirle!” demekle olmuyor. Ankete altı seçenek (Pagos, Kadifekale, Barış 35, Nâzım Hikmet, Fazıl Say, Uğur Mumcu) koyarak demokrat olunmuyor. Bu çeşit popülist anlayışın ne İzmir’e, ne de ülkeye bir yararı yok. Danışmanlarınız bilmiyor olabilir, ama öyle.

Peki ne oldu? Türkiye’nin içine sürüklenmiş olduğu savaş ikliminde, kin ve nefret üretmek dışında hiçbir işlevi olmayan bir partinin örgütü,” Pagos değil, Fethi Sekin” diye kampanya yürüttü; “Yeni feribotun adını biz koyduk,” diye açıklamalar yaptı.

Bunun üzerine anket yarıda kesildi ve durumu kurtarmak için açıklama yaptınız: “Vatandaşlarımızın gösterdiği hassasiyet oylara da çok net bir şekilde yansıdı. Biz de bu isteği daha fazla gecikmeden yerine getirme kararı aldık.”

Bu yetmezmiş gibi, aynı adın adalet sarayına da verilmesinin çok uygun olacağını belirtmişsiniz. Herhalde bu sözlerle, “Feribotun adını biz koyduk!” diye caka satanları susturmak istediniz. Rejim ve gericiliği ile yarışarak, kin ve nefret partisine yaklaşarak sosyal demokrat belediyecilik yapılmaz. Size CHP’den Aytekin Kotil, Vedat Dalokay, Ahmet İsvan yönetimlerini örnek göstermek isterim.

Şimdi sırada diğer feribot var. Danışmanlarınız ne der bilmiyorum ama lütfen anket yapmayın! 20-30 yıl boyunca hizmet verecek bir feribota ölüm ve savaş çağrıştıran bir ad vermeyin. İzmir’in de, bu ülkenin çocuklarının da hemen bugün barışa gereksinimi var. Feribota ölümü değil, yaşamı ve umudu çağrıştıran; çocuklara yakışacak bir ad verin. Barıştan yola çıkın; feribota “Beyaz Güvercin” adını verin.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et