Cinsiyetçilikten cinsel istismara
Irkçılık, milliyetçilik gibi ideolojilerin kurguları oldukça basittir. Tümüyle yanlış inançlara dayanan, yanlış inançların dogmalaştırılması ile var olan ve insanlığa her zaman zarar veren bu vb. ideolojileri, nerede olurlarsa olsunlar çözmek gayet kolaydır. Siyasal İslamcıların yinelemekten bıkmadıkları cinsiyetçilik de bu ideolojilere benzer. Son zamanlar yinelenip durduğu için bu cinsiyetçilik rezilliği üzerinde biraz durmak gerekiyor.
Cinsiyetçilik, köhnemiş ataerkil inanç ve geleneklere dayandırılır ve bunları yeniden üretmek için büyük bir inatla kullanılır. Son zamanlarda tartışılan rezil örnekleri incelersek, siyasal İslamcılardaki cinsiyetçiliğin diğer özelliklerini görebiliriz.
Öncelikle herhangi bir önemli konuda söz erkeklerindir. Kadınların tartışıldığı bir programda kadınların olmaması gayet olağandır. Geçenlerde rejim yandaşı bir kanalda yayımlanan televizyon programında olduğu gibi, üç erkek oturup kadınlar hakkında istedikleri kadar saçma şeyler söyleyebilirler. Erkekler kadınları istedikleri gibi konuşabilir ve tartışabilirler çünkü dünya erkeklerin çevresinde döner.
Siyasal İslamcılar için erkekler merkezdedir. Kadının ölçüsü de erkektir. Herhangi bir erkek, kendisini erkek cinsinin temsilcisi olarak, yani görevlendirilmiş olarak görebilir. Sokakta, otobüste kadınlara nasıl davranmaları gerektiğini söyleyebilir.
Çok tartışılan televizyon programına dönersek, konu ile ilgili hiçbir özel bilgi donanımı olmayan ama “profesör” unvanı taşıyan bir adam, 12-17 yaşındaki kızların “mükemmel vücutları” olduğunu ve bu yaşta çocuk doğurmalarının ideal olduğunu söyleyebilir: “Süper kadın diye bir ırk var. Bu da, 13-16 yaş arasında, istediğiniz doktora sorun. 12-17 de olur. Çok muazzam rejenerasyon kabiliyeti var, vücudu mükemmel falan. Bu yaş ilk çocuğu doğurmak için ideal bir yaş olarak belirlenmiş. Yani ben diyorum ki; erkekler olsun, kadınlar olsun, biraz zekamızı koyalım.”
Bu sözler kadınları üreme ve çocuk büyütme işlevi ile tanımlayan zihniyete dayanır. Ardından, çocuk sahibi olmak biyolojik bir ölçüte, bedensel hazır olmaya indirgenir. Bunları söyleyen kişi, kendisinin 12-17 yaşlarında olanlara ilgisini de gizlemeye gerek duymaz. Çünkü erkeklerin küçük kızlara, hatta kendi yakınlarına istek duymasında herhangi bir gariplik yoktur. Erkeklerin cinsel isteklerinin en kaba ve aşırı örnekleri bile olağan ve kabul edilebilir görülmelidir. Diyanetten aralıklarla bu yönde “fetva” verilmesi de bu şekilde anlaşılmalıdır. Biraz geriye gidersek, Diyanetten “9 yaşındaki kız çocuğu evlenebilir” gibi açıklamalar yapıldığını görebiliriz. Kız çocuklarının 9 yaşında gebe kalabilecekleri, yanlarında veli olmadan da evlenebilecekleri de Diyanet için kabul edilebilir.
Diyanet’in söyleyemediklerini ise Nureddin Yıldız gibiler dile getirirler: “Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. Çocuklar arası nikah da yapılabilir. Büyük küçük nikahı da yapılabilir. Mesela 7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir erkek ve ya 7 yaşında erkek 25 yaşında bir kız evlenebilir .... 10 yaşında, 7 yaşında, 6 yaşında, 78 yaşında, yaşıyorsa 135 yaşında bir insan, evlenmeye adaydır. Ne küçük yaşta olduğu için, ne büyük yaşta olduğu için, nikaha engel bir durum yoktur. Eğer reşitse, kendi imzasını atacak yaştaysa kendisi evlenir, reşit değilse velisi tarafından evlendirilir.”
Erkeklerin kadınlar üzerindeki egemenliğinin kutsanması, erkeklerin cinsel isteklerinin tartışılmazlığı ve sınırsızlığı, siyasal İslamcıların korunmasız çocuklara ve kadınlara yönelmeyi haklı çıkarmasını kolaylaştırır. Bir televizyon programında 12-17 yaşındaki kızların birer “süper kadın” olarak tanımlanması siyasal İslamcıların yasalar nezdinde suç olan bir eylemi nasıl haklı çıkardıklarının bir örneğidir. Akla yıllar önce, 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez’in, 14 yaşındaki B.Ç. bir kızla ailesinin bilgisi dahilinde ilişkiye girmesi ve hüküm giymesi geliyor. Üzücü olan Üzmez gibilerin çoğalması. Son yıllarda cinsel istismar neden ve nasıl arttı sorusunun yanıtı da zaten burada. Var olan cinsiyetçi rejim, cinsel istismarı hiçbir zaman önlemeyecek. Tam tersine, cinsel istismarı olağan ve kabul edilebilir kılmak için ısrarla çalışacaktır.
Evrensel'i Takip Et