‘Böyle gelmiş, böyle gider’ meselesi

Fotoğraf: Gökhan Ceylan/DHA

Kirvem,

Ölümden başka her şeyin “yalan”, her şeyin “fos” olduğu şu kırtıpil dünyaya; acaba gelmek ister misin diye kimsenin sormadığı gibi, keza hangi tarikle, hangi yollarla ne zaman gitmek istersin, diye soranımız da mafiş!

Bilinçsizce, her şeyden bihaber, cıscıbıl­dak, anadan üryan, donsuz, tumansız ansızın kafadan daldığımız bu labirintosta bir taraf­tan ömür tüketirken, diğer yandan da yaşam denen bu “uzun, ince” yolun koordinatları içinde debelenip duruyoruz...

Günün ya da gecenin bir vaktinde ilk kez nefes almaya başladığımız bu diyarlarda ne kadar oyalanacağımızı, sıkılıp bunalınca doğ­rudan doğruya mı, yoksa şu veya bu türden aktarmalarla bir an önce geldiğimiz yere geri­sin geri yola revan mı olacağız, bu bapta kafamızı kurcalayan asıl soru, “İşte asıl mesele bu!..”

Nitekim her birimiz önce yüce Allah’ın birer kulları olarak çeşitli nedenlerle kendimi­zi hasbelkader içinde ya da kayısında buldu­ğumuz kimi meselelerle karşılaşınca, belki önce apışıp, şaşırıp, ardından da bir an önce bu sorunların çözümü için kollarımızı sıvar­ken, aynı zamanda da öncelikle aklımızın kapısını mı çalıyoruz acaba?

Aklımız... Hani Tanrı’nın herkese, her kulu­na “sosyal adalet” kurallarınca eşit miktarda dağıtmaktansa, nedense, ne hikmetse kimile­rimize bol kepçeyle, kimilerine de sanki “zır­nık” misali koklatırcasına dağıttığı “akıl”, yani hemen hemen neredeyse her kilidi açan sihirli anahtar...

Kirvem, senin de bildiğin üzere ucu bucağı meçhul olan bu alemde, şu “iki kapılı cihan”da ezelden beri değişmeyen, hatta tee fi tarihin­den itibaren bileği güçlü; cebi, cepkeni, kadi­feden kesesi, altı katlı sefer tası her daim dolu olan Tanrı’nın “sevgili” kullarının tiz sesli boruları yeri göğü inletirken, buna mukabil yüce Rabbimizin sosyal adaletinden yeterince nasiplerini almayan, alamayanların haliyle ahvalinin hangi çıkmaz sokaklarda dolanıp durduğunu, hepimizden önce bu düzenin ile­lebet bekçisi olan, ona istikamet veren yüce Allah bilir...

Ancak, Tanrı’nın çizdiği bu yoldan gitmeleri gerekirken, arada bir çeşitli vesilelerle, uydu­ruk bahanelerle durduk yere şu ya da bu minvalde mesele yaratıp, ortalığı velveleye verip, ardından da kıytırık hesaplarla her yerde, her ortamda, her halükarda kendi “ikti­dar”larını sürdürmeyi planlayanların bu zelil hevesleri kursaklarında kalacağı gibi, keza ağızlarında sakıza dönüşen, bıkıp usanmadan dillendirip durdukları “Böyle gelmiş, böyle gider” fetvalarının da eninde sonunda çöp sepetlerini boylayacağı günlerin de, özüme göre sanki arifesinde miyiz kim bilir Kirvem!..

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et