06 Ağustos 2020 00:21

Horoz kafalı

Sağlık çalışanları ayakta

Pandemi hastanesi | Fotoğraf: İbrahim Mase/DHA

Paylaş

Metrenin 10 milyonda biri büyüklüğündeki virüsle baş edemedik.

Edemeyiz de. Virūs bu, toptan, tüfekten anlamaz, küfürden korkmaz. Elle tutulmaz, gözle görülmez. Okumayla, üflemeyle yok olmaz. İnsan boyutunun alt ve üst sınırlarının ötesi ne yazık ki müdahale edebilme sınırlarımızın dışında. Hiçbir zaman en yakın galaksinin en yakın gezegenine gidemeyeceğiz, gitsek bile döndüğümüzde yolculuğumuzu anlatabileceğimiz kimseyi bulamayacağız. Büyüklükteki sonsuzluk küçüklükte de neden olmasın. Tanrı parçacığı diye kutsayarak aradığımız, bulmak için tüm dünyanın açlık sorununu çözmeye yetecek paradan fazlasını yer altı tünellerinde harcadığımız parçacığın içerisinde neler olup bittiğini nereden bileceğiz. Yoksa bu en küçük ve en büyük için verdiğimiz çaba başka yan ürünler elde etmek için mi?

Ama şimdi orta büyüklükteki virūsle boğuşuyoruz. Görünüşe göre aşı bulunmazsa bu gidişle her ölümlü bu virüsle tanışacak. Akıllı insanların amacı maske takarak, kalabalıklardan uzak durarak bu süreci mümkün olduğunca geciktirmek. Çünkü sağlık sistemimizin bu yükü kaldıramayacağını biliyorlar. Diyarbakır, Gaziantep gibi güneydoğu illerinizde sistem şimdiden tehlike sinyalleri veriyor. Virüs kapan bir yakınımı hastaneye kabul ettirebilmek için rica ettiğim yetkili bir doktor arkadaşımın “Hocam inan ki virüs testi pozitif çıkan hastane doktorlarımızı bile yatıracak yatağımız kalmadı, evlerine gönderiyoruz” sözleri durumumuzu açıklıyor. Yer yok. Yakında dalga geçtikleri Adana Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı sahra çadırlarına ihtiyaç duymayız diye ümit ediyorum. İşin üzücü tarafı bulaşma olayını bile siyasileştirdiler. Yandaş tayfa virüsün en çok deniz ve plajlarda bulaştığını yazıp, çiziyor ama biz, “Yahu arkadaşlar bırakın bu İstanbul’u bilmem kaçıncı kez fethetme numarası ile Ayasofya'nın önüne binlerce kişiyi sıkıştırma işlerini” demeye korkuyoruz maazallah başımıza bir iş gelir diye.

Demokrat virüs partili, partisiz demeden bulaşıyor işte. Önlemler de hikaye. Valiz kuyruğunda sosyal mesafe diye çırpınan yer hostesi uçakta firmanın daha çok kâr için bitişik nizam sattığı koltukları 3’leme utancını yaşıyor.

İnsanlar ölüyor, hastalar yatacak yer bulamıyor, beyler iktidarı sürdürme, diğerleri parti kurma, akademik unvanlı, horoz kafalı zevat, İstanbul Sözleşmesi’ne takmış, kadını tavuğa benzetme telaşında.

Dur bakalım, horoz mu kazanacak, virüs mü?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa