Enrico ve Andreas karşılaştığında...

Enrico Pieri | Sergio Gibellini isimli YouTube sayfasından ekran görüntüsü alınmıştır.

Andreas Schendel 2005’te amcalarından birinin, 1944 ağustosunda Kuzey İtalya’da gerçekleştirilen katliamlardan birine katıldığını öğrendi. Andreas iki amcasının Nazi Partisinin Askeri SS Birlikleri (Waffen SS) içinde olduğunu uzun süredir biliyordu ama daha çocukken bu konu hakkında pek konuşulmak istenmediğini anlamıştı.

II. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru, Nazi ordusu İtalya’dan çekilme aşamasında arkasında bir dizi katliam bırakmıştı. Bu katliamların hemen hepsinden SS birlikleri sorumluydu. 16. SS Panzer Birliği Toskana bölgesinden geri çekilirken, 12 Ağustos 1944 tarihinde Sant'Anna di Stazzema’da aralarında 130 çocuk olan toplam 560 sivili öldürmüştü. Andreas’ın amcası Heinrich Schendel işte bu birliğin içindeydi.

Sant'Anna di Stazzema Katliamı Nazilerin İtalya’da işlediği en korkunç suçlarından biri sayılıyor. Ulaşılması zor, küçük bir köy olan Sant'Anna, 1944’te bir sığınma yerine dönüşmüştü. Geri çekilmekte olan Nazi ordusu yakaladığı erkekleri köle gibi çalıştırmak üzere tutsak alıyordu. Bu nedenle kaçanlar yanında, müttefik güçlerinin Nazi hatlarını bombalamaya başlaması ile evlerinden ayrılmak zorunda kalan siviller de köye sığınmıştı. Partizanlar ise köyden çok uzakta, erişilmesi zor tepelerde saklanıyordu.

SS birlikleri güçlenen direnişe karşılık veremiyordu. Birliklere “Denizi kurutma” emri verildi. Yani, partizanları yakalayamayan birlikler, onların aç susuz ve desteksiz kalacağı umuduyla önlerine çıkan köyleri yok edecekti. Köylülerin ve köye sığınanların ise bundan haberi yoktu.

Sant'Anna’da katliam sabah saatlerinde başladı. 16. SS Panzer Birliği askerleri önlerine çıkan herkesi, hiçbir ayrım gözetmeden öldürdüler. Evlerde, ahırlarda yaylım ateşine tutularak öldürülenler yanında, altta kaldıkları için kurtulanlar da oldu. Öldürülenler arasında erkekler sayıca azdı çünkü Nazilerin yaklaştığı duyulduğunda hedef olacaklarını bildikleri için çoğu kaçmıştı.

Katliamın ne kadar korkunç olduğu kayıtlara geçecekti. Öldürülenler arasında doğum yapmak üzere olan bir kadın ve henüz doğmamış bebeği, yirmi günlük bir bebek ve her yaştan çocuk da vardı. Kayıtlara göre, insanlardan sonra hayvanlar da tek tek öldürüldü. Köydeki evlerin hepsi yakıldı. Saat 10 olduğunda köy yerle bir edilmiş, toplam 560 kişi öldürülmüştü.

Sant'Anna bugün tarihin ağırlığı altında kalmış, büyük ölçüde boşalmış bir köy. Köyün ilkokul binası 1991’den bu yana Direniş Müzesi olarak ziyarete açık. Sant'Anna ve çevresi, 2000 yılından beri “Ulusal Barış Parkı” olarak anılıyor.

Sant'Anna Katliamı, Soğuk Savaş boyunca bir “sessizlik perdesi” arkasında tutuldu. Tam 50 yıl sonra, 1994’de, bir SS subayının izini sürmekte olan Askeri Savcı Antonino Intelisano bir tahta dolap buldu. Dolabın içerisinde İngiliz Gizli Servisi tarafından derlenmiş ifade ve bilgilerin yer aldığı, üzerinde “İtalya’daki Gaddarlıklar” yazan, “gizli” damgalı bir arşiv buldu. Toplam 695 dosyalık arşiv Naziler tarafından işlenen insanlık suçları ile doluydu.

İşte bu dosyalar sayesinde katliamların sorumlularından bazıları yargılanabildi. Yargı süreci, gerçeklerin ortaya çıkmasını ve işlenen suçların adlarının konulmasını bekleyen Sant'Annalıları bir ölçüde rahatlattı.

Yargılama süreci 2005’de 10 kişinin suçlu bulunması ile sona erdi. Heinrich Schendel suçlu bulunanlardan biriydi. Ama hiçbiri İtalya’ya gönderilmedi. Dokuz yıl sonra, Heinrich Schendel öldü. Amcasının ölümü ardından Andreas Schendel harekete geçti. Sant'Anna Katliamı’ndan saklanarak kurtulan bir çocuğu, Enrico’yu buldu. Enrico Pieri ise artık 81 yaşındaydı.

Andreas kim olduğunu, gerçekler ile yüzleşmek istediğini Enrico’ya iletti. Enrico bir süre sonra Andreas ile görüşmeyi kabul etti. İlk karşılaşma köyün kilisesinde gerçekleşti. Enrico ve Andreas bu buluşmada farklı ama çok ağır bir yükün altında olduklarını anladılar. Katliamın üzerinden geçen 70 yıl bu ağırlığı azaltmamıştı.

Andreas ve Enrico’nun öyküsü günümüz Türkiyesi için önemli dersler barındırıyor. Bu dersleri anlamak istemeyenler hep oldu ama bu derslerin önemini azaltmıyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et