‘Krizin, pandeminin ve savaşın faturasına hayır’ demek için haydi 1 Mayıs’a, haydi alanlara!

Bugün 1 Mayıs!

İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü!

İşçi sınıfının tek uluslararası bayramı!

İşçi sınıfının enternasyonalizm, birlik, dayanışma ve mücadele değerlerinin önemine dikkat çekildiği, sınıfın acil taleplerinin ve sınıfsız, sömürüsüz bir insanlık dünyası umudunun yüksek sesle haykırıldığı gün; bir mücadele günü, bütün dünya işçilerinin kutladığı işçi bayramı günü!

1 Mayıs, ülkemiz ve bütün dünyanın işçilerine kutlu olsun!

2020 ve 2021 1 Mayıs’ının, bütün dünyada pandemi koşullarında kutlanmak zorunda kalınması yanında; işçi sınıfı ve emekçilerin yaşama ve çalışma koşullarının daha da ağırlaştığı dikkate alındığında, 2022 1 Mayıs’ının başlıca dünya kentlerinde daha coşkulu, daha güçlü; 1 Mayıs değerlerinin ve işçi ve emekçilerin acil taleplerinin daha yüksek sesle haykırılacağına tanık olacağız.

Ülkemizde de son iki yıl, tek adam yönetiminin krizin, pandeminin ve savaşın yükünün halka fatura edilmesi için her yolu kullandığı bir dönem oldu. Bu yüzden de bu 1 Mayıs’ın, sermaye ve iktidarının saldırılarına karşı bir yanıt olması şaşırtıcı olmayacaktır.

DAHA KİTLESEL VE TALEPLERİN DAHA YÜKSEK SESLE
HAYKIRILDIĞI BİR 1 MAYIS!

Gazetemize bir haftadan beri gelen haberlerle işçi-emekçi mektupları;

• Ülkenin her yanında 1 Mayıs hazırlıklarının yapıldığını,
• Birçok işyerinde, sanayi havzasında emekçi semtlerinde üniversite kampüslerinde yerel kutlamaların yapıldığını,
• Sendikaların, emek örgütlerinin, yerel emek platformlarının, emek ve demokrasi platformları ile emekten yana güçlerin bildiriler dağıtarak, konuşmalar yaparak emekçileri 1 Mayıs’a çağırdıklarını,
• Önceki yıllara göre bu yıl göçmen/mülteci işçilere yönelik çok dilli çağrı ve bildirilerin daha görünür hale geldiğini,
• Savaşa tepkinin ve savaşın faturasının ödenmemesi talebinin bu yıl daha öne çıktığını, çıkacağını gösteriyor.

İşçilerin ve emekçilerin geçim sıkıntısı görülmemiş bir düzeye varmış, işsizlik ve yoksulluk nüfusun çoğunluğunu pençesine almışken, bir avuç rantçı ve vurguncu ile büyük sermaye sahiplerinin milyarlarına milyarlar katıyor olması, 1 Mayıs’ı yığınların coşkusunun ötesinde öfkesini de yüksek sesle haykırdığı bir alan yapacak gibi görünüyor.

MÜLTECİ SORUNUNA İŞÇİ SINIFININ ÇÖZÜMÜ:
İŞÇİ ENTERNASYONALİZMİ!

Evet, 1 Mayıslar ilk bakışta, işçi sınıfının en acil talepleri etrafında birleşmesini, mücadele etmesini, bu mücadele içinde dayanışmayı öğrenmesini teşvik eden bir anlayışın yaygınlaştırılmasının vesilesi olan günlerdir. Ama 1 Mayıslar, gerek tarihi gerekse 133 yıldır oluşturduğu kültür dikkate alındığında, aynı zamanda işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür.

Bu uluslararasılık;

• Ülkede dil, din, ırk, etnik kimlik… gözetmeksizin tüm işçilerin ülke çapında birlik, mücadele ve dayanışmasını,
• Uluslararası alanda da dili, dini, ırkı, hangi ülkenin vatandaşı olduğu gözetilmeksizin tüm dünya işçilerinin tek bir dünya işçi sınıfının fertleri olduğunu ifade eder.

Ülkemizde bu sorun yakın zamana kadar karşımıza Kürt ve Türk ulusundan işçilerin, öteki azınlık milliyetlerden işçilerin birliği olarak çıkıyordu. Ama son yıllarda Suriye, Irak, İran, Afganistan ve onlarca ülkeden gelen ve sayıları 8-10 milyonu bulan mülteci/göçmen nüfusundan işçiler de Türkiye işçi sınıfının yeni bir bileşeni ve Türkiye işçi sınıfının enternasyonal birliğinin sorunu olarak gündeme gelmiş bulunuyorlar.

Gazetemize 1 Mayıs çalışmalarıyla ilgili gelen haberler, mülteci/göçmen işçiler sorununun, İstanbul, Antep, İzmir, Denizli, Adana, Mersin gibi illerde alanlara taşınacağını; sorunun tek gerçekçi çözümünün işçi sınıfı enternasyonalizmini esas alan bir çerçevede olabileceğini ifade eden taleplerle alanlara yansıtılacağını gösteriyor.

Bu da sermaye partilerinin popülist, istismarcı, ümmetçi-ırkçı çözümlerine (çözümsüzlüklerine demek daha doğru) karşı, işçi sınıfının çözümü olarak 1 Mayıs alanlarına yansıyacaktır. Ki bu da, bundan böyle mülteci sorununun çözümü konusunda işçi sınıfı çözümünün daha fazla gündeme geleceğini gösteriyor.

SAVAŞA VE SAVAŞ MASRAFLARINA HAYIR DEMEK İÇİN

Uzun yıllardır Kürt halkının özgürlük, eşit hak taleplerine karşı bir savaş yürütülüyordu. Savaşa ve savaş masraflarına karşı talepler geçmiş 1 Mayıslarda pankart ve sloganlara yansıyordu. Ancak iki ay kadar önce, Rusya ve Batı emperyalizmi arasındaki paylaşım mücadelesi Ukrayna’da savaşa dönüşünce, savaş ve savaş masraflarına karşı mücadelenin tüm dünyada 1 Mayıs alanlarına, geçmiş yıllara göre daha dikkat çekici olarak yansıyacağı tartışılmazdır.

Ülkemizde ise Ukrayna’daki savaşın enerji ve gıdaya gelen hızlı ve fahiş zamlar olarak tüm halkın sofrasına uzanan el olarak somutlaşması, savaşa ve savaş masraflarına karşı mücadeleyi daha da öne çıkarmış bulunuyor.

Bu yüzden 2022 1 Mayıs’ı, işçi ve emekçilerin en acil taleplerinin yüksek sesle ifade edilmesinin yanında mülteci sorununun çözümüne ilişkin taleplerle, savaşa ve savaş masraflarına tepkininin alanlara dikkat çekici bir biçimde yansıyacağı bir 1 Mayıs olacaktır.

Zamlara, yoksulluğa, savaşa hayır demek, ülke sorunlarının işçi enternasyonalizmi doğrultusunda çözümünü yüksek sesle ifade etmek için;

HAYDİ 1 MAYIS’A!

HAYDİ ALANLARA!

YAŞASIN 1 MAYIS!