TPI işçileri direnişlerinden öğrendikleriyle sendikalarına sahip çıkmaya hazırlanıyor
TPI Composite işçilerinin 6 Temmuz günü başlayan direnişi 22 Temmuz günü;
- Yüzde 30’luk TİS zammının üstüne yüzde 15 “ek zam” talebi kabul edilmesi,
- Direniş sırasında işten atılan yüzden fazla işçinin geri alınması,
- Direniş sırasında verileceği açıklanan “ihtar”, “ücret kesme” vb. cezalandırmalara dair suçlamaların geri çekilmesi, direniş sırasında işe gidilmeyen günlerle ilgili bir ücret kesintisi olmaması taleplerinin kabul edilmesiyle sona erdi.
17 Temmuz günü bu köşede, “TPI Composite işçileri tüm işçi ve emekçiler için örnek olacak bir direniş başlattı” başlığı ile bu direnişin TPI Composite işçilerinin mücadelesi için olduğu kadar içinden geçilen dönemin özellikleri dikkate alındığında tüm işçilerin ve emekçilerin mücadelesi bakımından önemine dikkat çekilmişti.
Patronun “yüzde 5 ek zam” teklifini kabul etmeyen TPI Composite işçileri, kendilerinin yüzde 15 ek zam talebi üzerine patronun yüz dolayında işçiyi işten atması üzerine bu direnişe başlamıştı.
22 Temmuz’da yapılan son görüşmede patronun ek zam teklifini yüzde 15’e çıkarması dahil işçilerin tüm taleplerinin karşılanması üzerine işçiler direnişlerini sonlandırmıştı.
TPI DİRENİŞİ BUNDAN SONRAKİ DİRENİŞLERİ OLUMLU ETKİLEYECEK
TPI Composite işçilerinin bu direnişi,
- 13 Ocak 2022 günü bağıtlanan metal işkolunda Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Öz Çelik-İş Sendikalarını MESS’le imzaladığı grup sözleşmesini tanımadıklarını, çünkü sözleşmenin kendilerine sorulmadan imzaladığını öne sürerek iş bırakmasından sonra sendikalı bir işyerindeki başarıyla sonuçlanan ilk direniş olması,
- Bu direnişin ocak sonunda başlayan ve ülke sathında 72 işyerine yayılan (medyaya yansımayan birkaç saatlik direnişten sonra patronların işçilerin isteğini kabul ederek sonlandıran çok sayıdaki direnişin olduğu da bir gerçektir) direnişlerin belirlediği sürecin en azından bu bölümünün sonunda, dönemin mücadelesinin de deneyimlerinden yararlanılarak, bundan sonraki direnişlere ilham verecek bir direniş olarak önem kazanması,
- Direnişin başında patronun işçilere gözdağı vererek direnişi kırma hamlesi olarak devreye soktuğu ve yüzden fazla işçiyi işten atmasının pazarlık konusu yapılmamasının benimsenmesi ve işçilerin büyük çoğunluğu tarafından tereddütsüz belirleyici bir talep haline getirilmesi, bundan sonra mücadeleye atılacak işçiler için en yakın örnek olarak TPI Composite işçilerinin mücadelesinin başarıya ulaşmış olması motive edici olacaktır. Nitekim TPI Composite işçilerinin direnişinin kazanımla sonuçlanması üzerine Evrensel’e konuşan Atışkan Alçı işçileri, “Bu kazanım bizlere umut oldu. Bundan aldığımız güçle grevimizi sonuna kadar götüreceğiz” diyerek İzmirli TPI işçilerinin direnişinin kendileri için yeni bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtiyorlar.
TÜM İŞÇİLER VE EMEK CEPHESİ İÇİN ÖĞRETİCİ BİR DİRENİŞ!
TPI Composite işçilerinin taleplerini kabul ettirerek direnişi sonlandırılmasının hemen arkasından Eda Aktaş arkadaşımızın işçilerle konuşarak yaptığı 23 ve 24 Temmuz günü yayımlanan iki haber;
- Talepleri etrafında birleşerek ve işçi disipliniyle(*) harekete geçen işçiler,
- Her işyerinden ve sektörden ileri işçiler ve mücadeleci sendikacılar,
- Emek mücadelesinden yana siyasi parti ve çevreler ile geleceklerini işçi sınıfının geleceği ile birleştiren aydınlar, demokratlar, kültür-sanat çevreleri için son derece öğreticidir.
Eda Aktaş’ın direnişinin hemen sonrasındaki iki haberinde yer alan çok sayıdaki işçi görüşünden birkaçını buraya aktarıyoruz:
“Bu hareket işçiden doğdu ve bu kazanımları da işçi elde etti. Bu zafer tamamen dik duran işçinin zaferidir.”
“Sendika bizi yüzde 9’a razı etmeye çalıştı ama işçiler kesin bir duruş sergiledi. Birlikten kuvvet doğar bunu bir kez daha gösterdik.”
“Bu direnişin bir bedeli olacaktır. İçeride baskı mobbing olacak biz bunun bilincindeyiz. Birliktelik sağlandı bundan sonra gelecek her türlü saldırılara karşı çok hızlı bir araya gelip tepkimizi ortaya koyarız.”
“Bundan sonra da önümüzde toplu sözleşme süreci var ve bizler orada da haklarımız için direneceğiz. Bu direnişte tarafsız olan kararsız olan işçiler gerçeği gördü. Bu saatten sonra kimse tarafsız kalmaz. Bu büyük kazanım sadece bizim için değil bütün işçi sınıfı için bir kazanım.”
“Direniş sürecinde işten atıldım…Orhan Zengin (Petrol-İş İzmir Şube Başkanı) işçinin yanında olduğunu söyleyerek seçildi. Başlarda yeni yönetim iyiydi ama sonradan onları da işçinin yanında görmedik.”
“İşçinin söz sahibi olduğu bir anlayışı kurmakta da kararlıyız.”
“İşçinin söz hakkının olduğu bir sendika istiyoruz. Sendikayı işçiler yönetmeli, yönetim hesap vermeli. Söz ve kararın işçide olduğu, sendikal eğitimin olduğu ve toplu sözleşmeyi işçilerin hazırladığı bir sendika istiyoruz. Her şey açık yapılmalı.”
“Bu eylemler sadece ekonomik sebeplerden değil sendikanın tutumu ve sorunların çözülmemesi nedeniyle de başladı.”
“Onların ortaya koyduğu sendikal anlayışın devam etmesini istiyorlar ama bizler bunu değiştireceğiz. İşçinin yönettiği bir sendika kuracağız.”
…
TPI’DA İŞÇİNİN HEDEFİ: İŞÇİLER SENDİKA YÖNETİMİNE!
Bu alıntılar bir ya da birkaç kişinin söylediklerinden aktarılmış değil. Tersine Aktaş arkadaşımızın yukarıda sözü edilen haberlerinde çok sayıda işçi ile yaptığı görüşmenin bazılarından yapılan aktarmalardır.
TPI işçilerinin geçmiş mücadelesi dikkate alındığında bu görüşlerin daha çok son direniş içinde kristalize olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bu yüzden de direnişin öğretici olduğuna ve mücadele içindeki işçinin çok hızlı bir biçimde öğrendiğine bir kez daha tanık olduk.
Ki, bunu Petrol-İş İzmir Şubesinin kongresinin yaklaşmasıyla bu mücadelenin aynı zamanda “Nasıl bir sendika” ve sendikaların bürokratik sendikacılık anlayışı ve sendika bürokratlarından kurtarılmasını, yani işçilerin sendikalarının başına kendilerinin gelmesini tartışmaya başladıkları yukarıdaki tartışmalardan da açıkça anlaşılıyor.
Evrensel ilk sayısından beri “sendikaların işçi sınıfının kapitalizme ve sömürüye karşı mücadele merkezleri” olması için sendikaların sendikal bürokrasinin işgalinden kurtarılması ve işçilerin sendika yönetimine gelmesini savunmaktadır.
Yukarıdaki aktarmalardan da açıkça anlaşılmaktadır ki TPI işçileri, sendikalarına sahip çıkma ve sendikalarının bürokrasiden kurtarılmasını kendi deneyimleriyle gördükleri açıkça anlaşılmaktadır.
TPI işçilerinin önlerindeki hedef sendikalarını işçilerin yönetiminde bir şube yapmaktır. Bunun nasıl ve ne ölçüde başarabileceklerini de önümüzdeki günlerde göreceğiz.
(*) Patronun yüzde 5’lik ek zam teklifini yüzde 9’a çıkarma teklifine evet denerek direnişin bitirilmesi girişimlerine karşın yapılan oylamalarda çoğunluğun direnişe devam kararı karşısında azınlık işçi disipliniyle davranarak direnişin başarıyla tamamlanmasına katkı yapmışlardır. Bu da direnişin öğrettiklerindendir.
Evrensel'i Takip Et