Saç, sakal, protesto
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/218923.jpg)
Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel
Yaklaşık bir buçuk aydır, başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle polis şiddetine maruz kalıp öldürülen İranlı Jina Mahsa Amini’nin ölümünü ve bu ölüm karşısında sessiz kalmayıp sokaklara çıkarak ve saçlarını keserek isyan eden İranlı kadınları konuşuyoruz. Gözümüz kulağımız İran’daki bu protestolarda.
Pek çoğunuz gibi ben de İranlı kadınların saçlarını keserek protesto etmelerini hem hayranlıkla hem de şaşkınlıkla karşıladım. Doğrusu İran’daki bu protestolar başlamadan önce saç kesmenin kadınlar tarafından bir protesto biçimi olarak kullanılabileceğini hiç düşünmemiştim. Oysa beden ve protesto ilişkisi üzerine o kadar da kafa yormuşluğum vardı. Daha çok erkeklerin bu tür eylem biçimlerini kullanmasına aşinaydım. Erkek eylemcilerin zaman zaman saç ve/veya sakal uzatma ya da kesme, kazıtma biçiminde eylemler düzenlediğini biliyordum. Örneğin 68 Hareketi saçlarını -sakal ve bıyıklarını da- uzatıp özgürce savuran erkeklerin de hareketiydi aynı zamanda. 1990’lı yıllarda belediye işçileri düşük ücret artışlarını ve yetersiz alım gücünü saçlarını ve sakallarını keserek protesto ediyorlardı. 1994 yılında dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra cezaevine giren DEP Milletvekili Orhan Doğan mevcut hukuksuzluğu sakal uzatarak protesto etmişti. Ahmet Kaya da sakalını protestosunu anlatmak için kullananlardandı. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen ve iki yıl yürürlükte kalan olağanüstü hali protesto etmek için OHAL süresince sakallarını kesmedi. Bugün Sudan’da uzun saç darbeye karşı direnişin sembolü. Örnekler çoğaltılabilir elbet, ancak sözün özü şu ki insanlar düşüncelerini, protestolarını, karşı duruşlarını, yaslarını, üzüntülerini anlatmak ve göstermek için saçını ya da sakalını uzattığı gibi kesebiliyor da. Kaldı ki, saç, sakal ve bıyığın politik aidiyet göstergesi olduğunu da unutmayalım. Pos bıyık, badem bıyık, hilal bıyık, top sakal, uzun sakal, kirli sakal, uzun saç, dazlak…
Saç ve sakalın anlattıklarına dair bu örneklere baktığımızda, biz kadınların aklına haklı olarak “Asıl saçın sahibi biziz ama saç ve kıllar üzerinden eylem yapan ya da politik duruşunu gösteren erkekler” düşüncesi gelebilir. Ancak, İranlı kadınlar örneğinde şu günlerde gördüğümüz üzere, kadınların da saçlarını politik görüşlerini ifade etmede araç olarak kullanmaları nadir değil. Kısa saç ve saçın biçimi feminist düşünce ile kol kola. Ağda yapmamanın politik bir karşılığı var. Saç kesme yasını dış dünyaya anlatma biçimi.
Kesme işlemi otorite tarafından yapıldığında ise disiplin ve ceza anlamına gelir. Orduda askerlik hizmetini yapanların saçının kesilmesi, orduevlerine sakal tıraşı olmadan girilememesi disiplini, cezaevindeki mahkumların saçlarının kesilmesi ise disiplin ve cezayı anlatır. Protesto eylemlerinde polis, saçını çekerek/kökleyerek itaatsizliğinden ötürü kadını ya da saçını uzatmış erkeği cezalandırır. Bazı toplumlarda da kadının saçının kesilmesi “iffetsizliğinin” göstergesidir. Sudan’da bir süredir devletin güvenlik güçleri darbeye direnişlerini göstermek için saçını uzatan gençleri sokak ortasında yakalayıp tıraş ediyor. Saçı iki kez bu şekilde tıraşlanan Sudanlı bir genç “Sanki ırzıma geçilmiş gibi hissettim” diyor, Le Monde gazetesinin aktarımına göre (7 Ekim 2022). Yaşı yetenler hatırlarlar, 12 Eylül 1980 darbesini izleyen yıllarda bina girişinde okul müdürleri saç kontrolü yaparlardı. Erkeklerin tıraşı uzamış mı, kadınların saçları iki örgülü mü diye. Tıraşı uzayanlar ya okula alınmaz geri gönderilirdi ya da saçlarından bir tutam kesilirdi ceza niyetine. Kadınların ve kız çocuklarının da saç örgüleri normlara(!) uygunsa içeri alınırlardı. Nazi kamplarında Yahudilerin saçlarının kazınması bir işkence biçimiydi...
Siyasal rejimle saç ve kıl arasında ne kadar da yakın bir ilişki var değil mi?
Evrensel'i Takip Et