11 Ocak 2023

Sıradan bir seçmenin çığlığı

Seçim sürecine hayli zaman önce girmiştik, ancak ocak ayı itibarıyla artık daracık bir seçim koridoruna da tıkılmış olduk. Bu koridor o kadar dar ki umarım içinden boğulmadan çıkabiliriz. Hareket marjlarımız kısıldıkça kısılmış, haklarımız ve özgürlüklerimiz elimizden alınmış, hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz, hepimizin başına her şey gelebilir diye düşünüp aramızda tedirgin tedirgin konuşuyoruz. Liste sayfalarca uzar uzamasına da biz kısaca, baskı altında ezilmiş bir halde, güvercin tedirginliğinde yaşıyoruz diyelim. Ekonomiden kaynaklı ezilmişliğimizden söz etmiyorum bile, ki zaten onu anlatmaya artık kelimeler yetmiyor.

Bizim halimiz böyle iken siyasi hesaplar ve pazarlıklar yapan particiler bazı sorular sorup daha “elzem (!)” sorunlarla boğuşuyorlar!

Seçim tarihi ne olur? AKP’nin adayı yeniden aday olabilir mi? Millet İttifakının adayı kim olacak? Halkların Demokratik Partisi (HDP), daha doğrusu Emek ve Özgürlük İttifakı kendi adayını çıkarır mı? Ve daha bir dizi soru. Bu sorular ve bu tartışmalar bizi o daracık alanda bunaltır, hatta boğar atar. Hukuk devleti çoktan yürürlükten kalkmamış olsa bu sorulardan bazılarını anlayacağım da hangi hukuk devletinde hangi kuraldan bahsediyoruz, işte onu anlamakta güçlük çekiyorum. Türkiye tarihinin belki de en kural tanımayan, hukuki zemini en vıcık vıcık olmuş seçimine giderken, hukuk varmış gibi yapmak ve yaşamak için gerçekten başka kafada olmak lazım. Belki de daha az acı çekmek için o kafadan hepimize lazım.

Seçmeni bu tür sorularla ve özellikle de bitmek tükenmek bilmeyen adaylık tartışmalarıyla bu kadar yorup bunaltmamak gerek. Kendi adıma ben sabrımın sonundayım. “Hay sizin adayınıza da”, “iyi halt edeceksiniz” gibi cümleler artık dilimin ucunda. Yalnız olmadığımı, hatta azınlık olmadığımı da tahmin etmekte güçlük çekmiyorum. Hayatımızla kumar oynamayın. Sizin iktidar hırslarınız, sizin siyasi hesap ve pazarlıklarınız bizi her geçen gün daha fazla yaşamın kıyısına götürüyor. İttifak oyunu oynayacağım diye bizi feda edip yarınımızı daha da karartmayın. Yeter artık.

Sanki süper gelişmiş bir demokraside yaşıyoruz, her şey hukuka ve kuralına uygun, siz de oturmuş ittifak çatıları altında aheste aheste kararlar alıyorsunuz. Toplanıp toplanıp durum değerlendirmesi yapıyorsunuz. Durumumuz bu kadar ortadayken hem de. Yok o öyle bu da böyle olsun, öyle olmadı şöyle olsun… Bir gün çıkıp ortak aday fikrine yakınız diyor, diğer gün kendi adayımızı çıkaracağız diyorsunuz. Sanki seçime daha birkaç yıl zaman varmış gibi oyuna devam… Ütopik bir dünyada mutlu demokrasi oyunları…

Daha “elzem (!)” sorularla uğraşan sadece particiler olsa yine iyi, bir de onların “bilimcileri” başta olmak üzere “Yok o aday olsun, yok bu aday olmasın” şımarıklığında ortada dolaşanlar var. Çoğunun nerelerden nemalandığını da duyup biliyoruz üstelik. Hadi onu geçtik, sanki bu insanlar “Ekmek için Ekmeleddin”in ve Muharrem İnce’nin arkasından gidip onlara oy vermemişler gibi, şimdi adı geçen aday kazanamazmış da kazanacak aday çıkarılmalıymış da naralarıyla ortada dolaşıyorlar. “Süper demokrasimizde” (!) aday beğenmiyorlar. Terazilerini koymuşlar hangi aday kazanır onu tartıyorlar. Ağır gelen tarafa ne koyuyorlarsa artık!

Bu satırlar sıradan bir seçmenin çığlığı. Kim bilir, belki bir yerlerden duyan olur. Umut işte. Ne de olsa umut şu sıralar yaşamla aramızdaki en temel bağımız…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Palavra çöktü

Palavra çöktü

Merkez Bankası, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini, daha yılın ilk sunumunda yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. Enflasyonu düşürme bahanesiyle 20 aydır ücret ve maaşlara saldıran ekonomi yönetiminin hiçbir öngörüsü gerçekleşmedi. Enflasyonun temel sebebinin iç talep ve ‘ücret artışları’ olduğu palavrası tamamen çöktü.

2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam

Memur ve emeklilere yüzde 11.54 zam

İşçi emeklilerine yüzde 15.75 zam

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et